-AB üyeleri arasındaki dengesizlik
-İkisi de AB üyesi, ancak Lüksemburg, Bulgaristan’dan 6 kat
daha zengin
-Son günlerde ekonomik sıkıntıları gittikçe çekilmez hale gelen,
bir türlü ortak hareket edemeyen AB, üye ülkeler arasındaki
büyük ekonomik uçurumu da kapatmayı başaramadı
-Birlik üyesi Lüksemburg, 27 üyeli AB’nin gelir ortalaması
100 kabul edildiğinde 271 iken, bir diğer AB üyesi
Bulgaristan’da bu rakam 44’de kalıyor
-Türkiye’de bu rakam 2008’de 47, 2009’da 46 iken, 2010 yılında
49’a yükselerek AB ortalamasının yarısına yaklaştı
-Gerçek kişisel tüketime bakıldığında, Türkiye , AB ortalamasının
yüzde 53’üne ulaşıyor
-Türkiye, 64’lük gerçek kişisel tüketime ilişkin fiyat düzeyi
endeksiyle içlerinden Polonya ve Macaristan’ın da bulunduğu
10 ülkeden daha pahalı
Ankara – 14.12.2011 - Yaklaşık 20 bin kişi çalıştıran, 1850 yılında kurulmuş Lehman Brothers’ın, 15 Eylül 2008 tarihinde 600 milyar doların üzerinde bir borçla iflasıyla ortaya çıkan global kriz sürecinde en sıkıntılı uluslararası örgüt kimdir denilse herhalde kimsenin aklına Avrupa Birliği’nden (AB) başkası gelmez. Örgüt bir türlü ekonomik krize yönelik olarak hızlı, kararlı ve ortak hareket edemiyor. Nitekim son zirvede de İngiltere Başbakanı David Cameron’un Avro Bölgesi’ni kurtarma planını vetosuyla, yeni bir krizin içine girdi. Plan, üye ülkeleri bütçe disiplinine zorlamak için AB anayasasında değişikliği öngörüyordu.
AB, 1957’de, Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg tarafından Roma anlaşmasıyla kurulmasından sonra 1973 yılında İngiltere, Danimarka ve İrlanda’yı alarak üye sayısını 9’a, 1981’de Yunanistan’ı alarak 10’a, 1986’da İspanya ve Portekiz’i alarak 12’ye, 1995’de İsveç, Avusturya ve Finlandiya’yı alarak 15’e, 2004’de Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovakya, Litvanya, Letonya, Slovenya, Estonya, Kıbrıs Rum Kesimi, Malta’yı alarak 25’e, 2007’de Romanya ve Bulgaristan’ı alarak 27’ye yükseldi. En son Hırvatistan’ın 2013’de üye olacağı açıklandı.
AB, üyelik tarihi açıklanan Hırvatistan’ın yanı sıra Türkiye ve İzlanda ile katılım müzakerelerini yürütüyor. Makedonya ve Karadağ aday ülke ilan edilirken, Sırbistan, Bosna Hersek, Arnavutluk ve Kosova da potansiyel aday ülkeler olarak görülüyor.
Tarihi boyunca sürekli genişleyen AB, entegrasyona ne kadar önem verirse versin, bir türlü üyelerini ekonomik olarak aynılaştıramıyor. Son günlerde ekonomik sıkıntıları gittikçe çekilmez hale gelen, bir türlü ortak hareket edemeyen AB, üye ülkeler arasındaki büyük ekonomik uçurumu da kapatmayı başaramadı. AB üyesi Lüksemburg, 27 üyeli AB’nin gelir ortalaması 100 kabul edildiğinde, 271 iken, bir diğer AB üyesi Bulgaristan’da bu rakam 44’de kalıyor. Her ne kadar ikisi de AB üyesi olsa da Lüksemburg, Bulgaristan’dan 6 kat daha zengin durumda. Sorunların temelinde de bu yatıyor. Kurallar nasıl konacak. Lüksemburg standartlarında kural konulsa örneğin Bulgaristan, Romanya buna ne kadar uyabilecek. AB’nin birlik olabilmesi için öncelikle üye ülkeleri arasındaki gelir uçurumunu kapatması gerekecek.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), AB İstatistik Kurumu EUROSTAT ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) işbirliğiyle yürütülen Satınalma Gücü Paritesi çalışmaları çerçevesinde Avrupa Karşılaştırma Programına katılan 37 ülke için, 2008 yılı kesin, 2009 ve 2010 yılı geçici sonuçlarını açıkladı. Karşılaştırmalarda, 27 Avrupa Birliği ülkesi, 4 aday ülke (Türkiye, Hırvatistan, Makedonya ve Karadağ), 3 Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkesi (İsviçre, İzlanda ve Norveç) ile 3 Batı Balkan ülkesi (Arnavutluk, Bosna-Hersek ve Sırbistan) kapsıyor.
-En Zengin Lüksemburg, En Yoksul Arnavutluk-
Buna göre, 27 üyeli AB’nin ortalaması 100 kabul edildiğinde, Lüksemburg 271 ile 37 ülke arasında en zengin (kişi başına hacim endeksinin en yüksek), Arnavutluk 28 ile en yoksul ülke oldu. Bir diğer ifadeyle Lüksemburg, AB ortalamasının 2,71 katı bir kişi başına gelire sahipken, Arnavutluk aynı ortalamanın 4,5’de birinde (yüzde 72 daha düşük). TÜİK, gerçi Lüksemburg’un kişi başına hacim endeksinin yüksekliğinin başlıca nedeninin, çok sayıda yabancı çalışanın ülke ekonomisine olan katkısının yanında bu çalışanların ülke nüfusuna dahil olmaması olduğunu gösteriyor ama AB üyeleri içinde ikinci sırada bulunan Hollanda’da bu rakam 133’ü buluyor.
Türkiye’de bu rakam (kişi başına hacim endeksi) 2008’de 47, 2009’da 46 iken, 2010 yılında 49’a yükselerek, AB ortalamasının yarısına yaklaştı. 2007 yılında ise Türkiye, 27 AB üyesi ortalamasının yüzde 42’si oranında bir gelire sahipti. Bu durumda Türkiye, kişi başına hacim endeksini, 2007-2010 döneminde, 27 üyeli AB ortalamasına göre 7 puan artırarak 42’den 49’a çıkardı.
Türkiye, aday ülkeler içinde Hırvatistan’ın ardında yer alırken, üye ülkelerden Romanya ve Bulgaristan’dan daha zengin durumda. Hırvatistan’da kişi başına hacim endeksi 61 iken, Romanya’da 46, Bulgaristan’da 44’de kalıyor. AB’nin diğer aday ülkelerinden Karadağ’da bu rakam 41, Makendonya’da 36, potansiyel aday ülkelerden Sırbistan’da 35, Bosna Hersek’te 31, Arnavutluk’ta ise 28 düzeyinde seyrediyor. Bunlar zenginlikte Türkiye’nin ardında kalıyorlar.
Avro Bölgesi ortalaması ise 108 düzeyinde bulunuyor. Almanya, 118’le 8., İngiltere 112 ile 10., Fransa 108 ile 11, İtalya 101 ile 12., İspanya 100 ile 13. sırada yer alıyor. AB üyesi olmayan Norveç ve İsviçre ise Lüksemburg dışındaki tüm AB üyelerinden daha zengin durumdalar. Kişi başına hacim endeksi Norveç’te 181, İsviçre’de 147 düzeyinde bulunuyor.
-Gerçek Kişisel Tüketim-
Gerçek kişisel tüketime bakıldığında AB ülkeleri içinde 150 puanla Lüksemburg ilk sırayı alırken, İngiltere 121 puanla ikinci sırada, Almanya 117 puanla üçüncü sırada bulunuyor. AB üyesi olmayan Norveç 136, İsviçre 125 puanlık bir düzeyde yer alıyorlar. Türkiye, 53 puanla bu endekste Romanya (45) ve Bulgaristan’ın (42) yanı sıra AB üyeleri içinde Letonya’yı (50) da geride bırakıyor. Yine Türkiye, aday ve potansiyel aday ülkelerden Karadağ (51), Sırbistan (43), Makedonya (41), Bosna Hersek (37), Arnavutluk’dan (31) daha büyük gerçek kişisel tüketim endeksine sahip durumda.
Ülkeler itibarıyla gerçek kişisel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endekslerine bakıldığında ise en pahalı ülkeler Norveç, İsviçre ve Danimarka. 27 üyeli AB ortalaması 100 kabul edildiğinde, gerçek kişisel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksi Norveç’te 156’yı, İsviçre’de 151’i, Danimarka’da 147’yi buluyor. Araştırmaya konu 37 ülke içinden en ucuzu 39 ile Makedonya. Bu ülkeyi 43 ile Arnavutluk, 45 ile Bulgaristan izliyor.
-Türkiye, 37 Ülkeden 10’undan Daha Pahalı-
Türkiye, 64’lük endeks düzeyiyle görece pahalı bir ülke konumunda bulunuyor. Gerçek kişisel tüketime ilişkin fiyat düzeyi endeksiyle, Türkiye, Litvanya (59), Macaristan (59), Polonya (57), Romanya (51), Bulgaristan (45) gibi AB ülkelerinden, Karadağ (52), Makedonya (39) gibi aday ülkelerden ve Bosna Hersek (51), Sırbistan (47), Arnavutluk (43) gibi potansiyel aday ülkelerden daha pahalı konumda yer alıyor. Bir diğer ifadeyle Türkiye, 37 ülkeden 10 ülkeden daha pahalı bir ülke konumunda.
Tablo 1: Kişi Başına Hacim Endeksleri, 2008-2010 (AB27=100)
Ülkeler
|
Gayrisafi Yurtiçi Hasıla
|
Gerçek Kişisel Tüketim
| ||||
2008
|
2009
|
2010
|
2008
|
2009
|
2010
| |
Lüksemburg
|
279
|
266
|
271
|
151
|
153
|
150
|
Hollanda
|
134
|
132
|
133
|
119
|
118
|
116
|
İrlanda
|
133
|
128
|
128
|
109
|
103
|
102
|
Danimarka
|
125
|
123
|
127
|
114
|
113
|
114
|
Avusturya
|
124
|
125
|
126
|
113
|
115
|
116
|
İsveç
|
124
|
119
|
123
|
115
|
115
|
114
|
Belçika
|
116
|
118
|
119
|
108
|
109
|
110
|
Almanya
|
116
|
116
|
118
|
113
|
116
|
117
|
Finlandiya
|
119
|
115
|
115
|
110
|
110
|
111
|
İngiltere
|
112
|
111
|
112
|
124
|
121
|
121
|
Avro Bölgesi 17*
|
109
|
109
|
108
|
107
|
107
|
107
|
Fransa
|
107
|
108
|
108
|
111
|
113
|
113
|
İtalya
|
104
|
104
|
101
|
103
|
103
|
102
|
İspanya
|
104
|
103
|
100
|
99
|
95
|
95
|
Güney Kıbrıs
|
99
|
100
|
99
|
108
|
101
|
103
|
Yunanistan
|
92
|
94
|
90
|
104
|
104
|
101
|
Slovenya
|
91
|
87
|
85
|
82
|
82
|
80
|
Malta
|
79
|
82
|
83
|
81
|
85
|
83
|
Portekiz
|
78
|
80
|
80
|
83
|
84
|
84
|
Çek Cumhuriyeti
|
81
|
82
|
80
|
69
|
72
|
71
|
Slovakya
|
73
|
73
|
74
|
70
|
72
|
71
|
Macaristan
|
64
|
65
|
65
|
62
|
62
|
60
|
Estonya
|
69
|
64
|
64
|
64
|
58
|
57
|
Polonya
|
56
|
61
|
63
|
61
|
64
|
66
|
Litvanya
|
61
|
55
|
57
|
70
|
63
|
61
|
Letonya
|
56
|
51
|
51
|
59
|
50
|
50
|
Romanya
|
47
|
47
|
46
|
49
|
46
|
45
|
Bulgaristan
|
44
|
44
|
44
|
45
|
43
|
42
|
Norveç
|
192
|
176
|
181
|
132
|
135
|
136
|
İsviçre
|
143
|
144
|
147
|
122
|
123
|
125
|
İzlanda
|
124
|
118
|
111
|
122
|
109
|
105
|
Hırvatistan
|
64
|
64
|
61
|
60
|
58
|
56
|
Türkiye
|
47
|
46
|
49
|
50
|
50
|
53
|
Karadağ
|
43
|
41
|
41
|
54
|
49
|
51
|
Makedonya
|
34
|
36
|
36
|
40
|
41
|
41
|
Sırbistan
|
36
|
36
|
35
|
44
|
44
|
43
|
Bosna-Hersek
|
30
|
31
|
31
|
37
|
37
|
37
|
Arnavutluk
|
26
|
28
|
28
|
29
|
31
|
31
|
Tablo 2: Ülkeler itibarıyla Döviz Kuru Değerleri ile Gerçek Kişisel Tüketime
ilişkin Fiyat Düzeyi Endeksleri (AB27=100), 2008-2010
Ülkeler
|
Fiyat Düzeyi Endeksi
| ||
2008
|
2009
|
2010
| |
Danimarka
|
143
|
148
|
147
|
Lüksemburg
|
127
|
132
|
132
|
İsveç
|
118
|
112
|
126
|
İrlanda
|
133
|
132
|
124
|
Finlandiya
|
120
|
124
|
123
|
Belçika
|
114
|
117
|
116
|
Fransa
|
111
|
113
|
111
|
Avusturya
|
109
|
112
|
110
|
Hollanda
|
105
|
109
|
109
|
İtalya
|
103
|
106
|
105
|
Avro Bölgesi 17*
|
103
|
106
|
105
|
Almanya
|
103
|
105
|
104
|
İngiltere
|
105
|
98
|
102
|
İspanya
|
95
|
97
|
96
|
Yunanistan
|
90
|
94
|
92
|
Güney Kıbrıs
|
89
|
91
|
91
|
Portekiz
|
86
|
88
|
86
|
Slovenya
|
82
|
85
|
84
|
Malta
|
73
|
74
|
74
|
Çek Cumhuriyeti
|
71
|
68
|
70
|
Estonya
|
71
|
70
|
68
|
Slovakya
|
64
|
67
|
66
|
Letonya
|
69
|
68
|
65
|
Litvanya
|
60
|
61
|
59
|
Macaristan
|
64
|
58
|
59
|
Polonya
|
64
|
54
|
57
|
Romanya
|
56
|
51
|
51
|
Bulgaristan
|
43
|
45
|
45
|
Norveç
|
146
|
143
|
156
|
İsviçre
|
131
|
142
|
151
|
İzlanda
|
120
|
102
|
111
|
Hırvatistan
|
70
|
71
|
71
|
Türkiye
|
61
|
57
|
64
|
Karadağ
|
53
|
53
|
52
|
Makedonya
|
41
|
40
|
39
|
Bosna-Hersek
|
52
|
52
|
51
|
Sırbistan
|
52
|
49
|
47
|
Arnavutluk
|
45
|
44
|
43
|
(*): Para birimi olarak Avro’yu kullanan ülkeler
TÜİK’in Notu: Ülkelerin gelişmişlik ve refah düzeylerinin karşılaştırılmasında genellikle Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya ilişkin kişi başına hacim endeksleri temel alınmaktadır. Bununla birlikte, hanelerin gerçek yaşam standartlarının karşılaştırılmasında Gerçek Kişisel Tüketim’e ilişkin kişi başına hacim endeksleri daha uygun bir gösterge olarak kabul edilmektedir.
Tablo 1’de “Gayri Safi Yurtiçi Hasıla” ve “Gerçek Kişisel Tüketim”e ilişkin kişi başına hacim endeksleri verilmektedir. Tabloda, kişi başına değerler açısından, Gerçek Kişisel Tüketim ile Gayri Safi Yurtiçi Hasıla arasında yakın bir ilişki gözlenmektedir. Bu durum, kişi başına gelirin yüksek olduğu ülkelerde, buna paralel olarak kişi başına tüketimin de yüksek olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, kişi başına tüketim miktarları karşılaştırıldığında, ülkeler arasındaki farkın nispeten daha az olduğu dikkat çekmektedir.
Tablo 2’de ülkelerin döviz kuru değerleri ile “Gerçek Kişisel Tüketim” temelindeki fiyat düzeyi endeksleri yer almaktadır. Fiyat düzeyi kavramı çoğunlukla tüketime konu olan mal ve hizmetler için kullanıldığından, tabloda Gerçek Kişisel Tüketime ilişkin değerler kullanılmıştır. Tablo incelendiğinde, döviz kurunun fiyat düzeylerinin belirlenmesinde önemli bir etkiye sahip olduğu, ayrıca yıllar itibariyle döviz kurunda meydana gelen dalgalanmaların fiyat düzeylerini de etkilediği görülmektedir.
-Satınalma Gücü Paritesi ve Uluslararası Karşılaştırmalar-
Satınalma Gücü Paritesi, farklı ulusal para birimiyle ifade edilen ekonomik göstergelerin ortak para birimine dönüştürülmesinde kullanılan, ulusal para birimlerinin satınalma gücünü eşitleyen bir değişim oranıdır. Satınalma Gücü Paritesi, belirli bir mal ve hizmet sepetinin satın alınması için gereken ulusal para tutarlarının birbirine oranı şeklinde hesaplanmaktadır. Bu oran kullanılarak ortak bir para birimine dönüştürülen harcamalar ülkeler arasında anlamlı hacim karşılaştırmalarının yapılabilmesine olanak sağlar.
Uluslararası karşılaştırmalarda genel olarak ülkelerin ekonomik büyüklüğünün temel göstergesi olan GSYH değerleri temel alınmakta ve ülkelerin refah düzeylerinin karşılaştırılmasında kişi başına GSYH değerleri kullanılmaktadır. Bununla birlikte, karşılaştırmanın amacına uygun olarak farklı göstergelerden de yararlanılmaktadır. Örneğin, çeşitli ülkelerde tüketicilerin göreli refah düzeylerinin karşılaştırılmasında tüketim değerlerine odaklanmak daha anlamlıdır. Uluslararası karşılaştırmalarda sıklıkla kullanılan göstergelerden biri olan Gerçek Kişisel Tüketim; tüketicilerin satın aldığı mal ve hizmetlere ek olarak devlet tarafından veya kar amacı gütmeyen kuruluşlarca sağlanan (eğitim ve sağlık vb.) hizmetleri de kapsamaktadır.
Satınalma Gücü Paritesi Programının temel göstergelerinden biri olan Fiyat Düzeyi Endeksi; Satınalma Gücü Paritesinin döviz kuruna bölünmesi ile hesaplanır ve ülkelerin uluslararası alanda fiyat düzeylerinin karşılaştırılmasına olanak sağlar. Uluslararası karşılaştırmalarda bir ülkenin fiyat düzeyi endeksi 100'den büyük ise bu ülke karşılaştırmalı olarak "pahalı", 100'den küçük ise "ucuz" olarak ifade edilmektedir.
Kaynak: TÜİK Haber Bülteni Satınalma Gücü Paritesi 2010, Sayı: 256, 13 Aralık 2011 Saat: 12.00
Yorumlar
Yorum Gönder