-Ham çelik üretiminde keskin düşüş

-Türkiye’nin ham çelik üretimi Ağustos'ta yüzde 15.4, Ocak-Ağustos
döneminde yüzde 5.4 geriledi
-Ham çelik üretimi Ağustos ayında 470 bin ton, Ocak-Ağustos
döneminde 1 milyon 309 bin ton azaldı
-Ağustos ayında dünya ham çelik üretimi yüzde 5.2, Ocak-Ağustos
döneminde yüzde 2,3 arttı
-2012 yılı Ağustos ayında 8’inci sırada olan Türkiye, bu yılın Ağustos
ayında Brezilya ve Ukrayna’ya geçilerek 10’uncu sıraya indi
-2012 yılında 17 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren sektör,
üretim yanında, ihracattaki mevcut seviyesini korumakta da güçlük
çekiyor


Ankara – 20.09.2013 - Dünya ham çelik üretiminde 9’uncu sırada bulunan Türkiye’nin, ham çelik üretimi, 2012 yılının aynı dönemine göre, 2013 yılının Ağustos ayında yüzde 15,4, Ocak-Ağustos döneminde yüzde 5,4 geriledi. 2012 yılının Ağustos ayında 3 milyon 45 bin ton olan ham çelik üretimi, bu yılın Ağustos ayında 470 bin ton düşüşle 2 milyon 575 bin tona indi.
Türkiye’nin ham çelik üretimi Ocak-Ağustos döneminde de 1 milyon 309 bin ton azalarak 24 milyon 113 bin tondan 22 milyon 804 bin tona geriledi.
Ağustos ayında dünya ham çelik üretimi yüzde 5,2, Ocak-Ağustos döneminde yüzde 2,3 arttı.
Türkiye’nin üretimindeki yüksek oranlı düşüşte, bayram tatili yanında İskenderun Demir Çelik’te (İSDEMİR) grevin üretim üzerinde yarattığı olumsuzluklar da etkili oldu.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TCÜD) verilerine göre, Çin, Ağustos ayında 66 milyon 277 bin tonluk ham çelik üretimiyle ilk sırayı alırken, Japonya 9 milyon 149 bin tonla ikinci, ABD 7 milyon 402 bin tonla üçüncü, Hindistan 6 milyon 640 bin tonla dördüncü, Rusya 5 milyon 795 bin tonla beşinci, Güney Kore 4 milyon 892 bin tonla altıncı, Almanya 3 milyon 158 bin tonla yedinci, Brezilya 3 milyon 2 bin tonla sekizinci, Ukrayna 2 milyon 779 bin tonla dokuzuncu, Türkiye 2 milyon 575 bin tonla onuncu sırayı aldı.
2012 yılı Ağustos ayında 8’inci sırada olan Türkiye, bu yılın Ağustos ayında Brezilya ve Ukrayna’ya geçilerek 10’uncu sıraya indi.
Bu yılın Ağustos ayında dünya ham çelik üretiminin yüzde 51’ini Çin karşıladı.
Ağustos ayında en fazla ham çelik üreten 15 ülke içinde en fazla üretim artışı yüzde 21,7 ile Fransa’da olurken, bu ülkeyi yüzde 13,2 artışla İran, yüzde 12,8 artışla Çin, yüzde 10,1 artışla Tayvan izledi. Ham çelik üretimi Brezilya’da yüzde 4,6, Ukrayna’da yüzde 4,1, Hindistan’da yüzde 0,9 arttı. Ağustos ayında 15 ülke içinde en fazla ham çelik üretimi düşüşü yüzde 15,4 ile Türkiye’de oldu. Üretim azalışında Türkiye’yi yüzde 13,1’le Güney Kore, yüzde 6,3’le Almanya, yüzde 2,9’la ABD, yüzde 2,3’le Meksika, yüzde 1,9’la Rusya, yüzde 0,6 ile Japonya takip etti. Ağustos ayında dünya ham çelik üretimi de geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,2 artışla 123 milyon 884 bin tondan 130 milyon 352 bin tona çıktı.
Dünya ham çelik geçen yılın aynı ayına göre artmış olsa da, son 5 ayın en düşük seviyesinde kaldı.

-Ocak-Ağustos dönemi-

Ocak-Ağustos döneminde de, dünya ham çelik üretimi artış eğilimini sürdürdü ve yüzde 2,3 oranında artışla, 1 milyar 50 milyon 708 bin tona ulaştı. Geçen yılı Ocak-Ağustos döneminde 1 milyon 27 bin 471 ton düzeyindeydi. Ağustos ayında büyük üreticiler arasında en kötü performansı gösteren ülke konumunda yer alan Türkiye, Ocak-Ağustos döneminde de, büyük üreticiler arasında, İtalya ve Güney Kore’nin ardından üçüncü en kötü performansı gösteren ülke oldu. Bu yılın 8 aylık döneminde, İtalya’da yüzde 14,1, Güney Kore’de yüzde 6,3, Türkiye’de yüzde 5,4 geriledi.
Üretim, 8 aylık dönemde, ABD’de yüzde 5,2, Rusya’da yüzde 2,8, Almanya’da yüzde 2,6, Fransa’da yüzde 2,3, Meksika’da yüzde 1,5, Brezilya’da yüzde 1,4, Ukrayna’da yüzde 0,6 düştü. Buna karşın, Çin’de yüzde 7,8, Tayvan’da yüzde 6,6, İran’da yüzde 3,1, Hindistan’da yüzde 2,5, Japonya’da yüzde 0,9 arttı.
Yılın 8 aylık döneminde, üretimini yüzde 7,8 oranında artışla, 484 milyon 67 bin 521 milyon 839 bin tona yükselten Çin, dünya ham çelik üretimi içindeki payını da yüzde 47’den yüzde 50’ye çıkardı.
Japonya 73 milyon 150 bin tonluk üretimle ikinci, ABD 57 milyon 944 bin tonluk üretimle üçüncü, Hindistan 52 milyon 926 bin tonluk üretimle dördüncü, Rusya 46 milyon 217 bin tonluk üretimle beşinci, Güney Kore 43 milyon 503 bin tonluk üretimle altıncı, Almanya 28 milyon 127 bin tonluk üretimle yedinci, Brezilya 22 milyon 889 bin tonluk üretimle sekizinci, Türkiye 22 milyon 804 bin tonluk üretimle dokuzuncu, Ukrayna 22 milyon 292 bin tonluk üretimle onuncu sırayı aldı.

-Türkiye’nin Üretimi Neden Düşüyor?

Dünya çelik üretimi artarken, kurulu kapasitelere rağmen Türkiye’nin çelik üretiminin hızla daralmasına neden olan etkenlerin dikkatli bir şekilde ele alınmasına ihtiyaç duyuluyor. Hiçbir şekilde devlet yardımı almayan çelik sektörünün üzerinde bulunan ve başka ülkelerde örneği olmayan yükler, sektörün rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor.
Yüksek elektrik enerjisi maliyetleri, enerji maliyetleri üzerindeki TRT Payı, Belediye Payı, Enerji Fonu gibi ilave yükler, hurda ve kömür ithalatında çevre katkı payı uygulanması ve ithal ürünleri yerli ürünler karşısında avantajlı duruma getiren uygulamalar üretimi olumsuz yönde etkileyen başlıca etkenler arasında yer alıyor.

-Sektör sıkıntıda-

2012 yılında 17 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren sektör, üretim yanında, ihracattaki mevcut seviyesini korumakta da güçlük çekiyor. Türkiye’nin çelik tüketiminin, yüzde 7,6 gibi dünyada rekor sayılabilecek bir oranda arttığı yılın ilk 7 aylık döneminde, ham çelik üretiminin ve ihracatının gerilemiş, ithalatının ise yüzde 31 oranında artmış olması, yurtiçi tüketimde ithal ürünlerin ağırlığının hızla artmaya devam ettiğini; yurtiçinde kurulu tesisler atıl durumda kalırken, yurtdışındaki tesislerin üretim ve istihdamlarının desteklendiğini, ekonominin kıt kaynaklarının yurtdışına aktarıldığını ortaya koyuyor.
Mevcut olumsuz göstergeler, sektörün rekabet gücünü sınırlandıran uygulamaların bir an önce kaldırılmasının gereğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Bugün gelinen noktada, söz konusu yüklerin ve sınırlamaların çelik sektörünün üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, yalnızca çelik sektörünün değil, Türk ekonomisinin bir problemi haline gelmiş bulunuyor. Sektörün üretim ve ihracatındaki daralma, yalnızca çelik sektörünü değil, girdi aldığı sektörlerden, lojistik firmalarına, girdi verdiği inşaat, otomotiv, beyaz eşya, boru, makine gibi sektörlerden, enerji sektörüne kadar, ekonominin pek çok alanını olumsuz yönde etkiliyor.

Sektörün üretimindeki hızlı yavaşlamanın elektrik enerjisi tüketim verilerine de yansıdığı biliniyor. Yüksek enerji maliyetleri, enerji maliyetleri üzerindeki ilave yükler ve rekabet gücündeki düşüşün, üretimin kısılmasına, enerji tüketiminin düşmesine ve üretilen enerjinin bir bölümünün kullanılamaması nedeniyle, ekonomiye ilave yük getiren bir tablonun ortaya çıkmasına yol açtığı gözleniyor. Çelik sektörümüzün rekabet gücünü azaltan uygulamaların sürdürülmeye devam edilmesi, dünya çelik sektörünün büyümeye devam ettiği bir dönemde, çelik sektörümüzün küçülmesine, milyarlarca dolar yatırımla oluşturulan kapasitelerin atıl durumda kalmasına yol açmış bulunuyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-Yalnızlık

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?