-Türkiye yaşlanıyor…

-Toplam 22,76 milyon çocuğun yaşadığı
Türkiye’de çocukların toplam nüfus içindeki
oranı sürekli azalıyor
-0-17 yaş grubunda nüfus 1935 yılında yüzde
45 iken, 2007 yılında yüzde 31,6’ya, 2013 yılında
yüzde 29,7 ile yüzde 30’un altına indi
-TÜİK bu rakamın 2023 yılında yüzde 25,7’ye,
2050 yılında yüzde 19,1’e, 2075 yılında
yüzde 17,6’ya düşeceğini tahmin ediyor
-Çocuk sayısındaki azalma yaş gruplarına
bakıldığında bile görülüyor. 10-14 yaş grubu
çocuklar, 2013 yılındaki toplam çocuk sayısının
yüzde 28’ini, 5-9 yaş grubu çocuklar
yüzde 27,6’sını, 0-4 yaş grubu çocuklar ise
yüzde 27,3’ünü oluşturuyor


Ankara - 22.04.2018 - Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün girişimleriyle Erzurum ve Sivas kongreleri sonrası, 23 Nisan 1920’de Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) açıldı. Atatürk, bu açılış tarihini, bir bayram olarak sadece Türk çocuklarına değil, dünya çocuklarına armağan etti. 1927 yılından bu yana kutlanan 23 Nisan Çocuk Bayramı’na, 1980 darbesi sonrası Milli Güvenlik Konseyi tarafından “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” resmi adı verildi.  
Çocuk Bayramı’nı kutlarken, çocuk konusunda Türkiye’nin durumunu istatistiklerle ortaya koyarsak, 2013 yılı sonu itibariyle 76 milyon 667 bin 864 olan Türkiye nüfusunda, Birleşmiş Milletler tarafından 0-17 yaş grubu olarak tanımlanan çocuk nüfusun 22 milyon 761 bin 702 olduğunu görüyoruz.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 22 Nisan 2014 tarihinde yayımladığı İstatistiklerle Çocuk, 2013 verilerine göre, Avrupa ülkelerinden 65,6 milyon nüfuslu Fransa’da 14,6 milyon, 63,9 milyon nüfuslu İngiltere’de 13,5 milyon, 82 milyon nüfuslu Almanya’da 13,2 milyon, 59,7 milyonluk İtalya’da 10 milyon, 46,7 milyonluk İspanya’da 8,4 milyon, 45,4 milyonluk Ukrayna’da 8 milyon çocuk var. Bu rakamlar, 22,76 milyonluk Türkiye çocuk sayısının çok altında. Türkiye’de, toplam nüfusun yüzde 29,7’sini çocuklar oluştururken, bu oran Fransa’da yüzde 22,2, İngiltere’de yüzde 21,2, İspanya’da yüzde 17,9, Ukrayna’da yüzde 17,6, İtalya’da yüzde 16,8, Almanya’da yüzde 16’ya kadar inmiş durumda.

-Çocuk nüfus oranı sürekli azalıyor

Toplam 22,76 milyon çocuğun yaşadığı Türkiye’de çocukların toplam nüfus içindeki oranı sürekli azalıyor. 0-17 yaş grubunda nüfus, 1935 yılında yüzde 45 iken, 2007 yılında yüzde 31,6’ya, 2008’de yüzde 31,5’e, 2009’da yüzde 31,2’ye, 2010’da yüzde 30,8’e, 2011’de yüzde 30,4’e, 2012’de yüzde 30’a, 2013 yılında ise yüzde 29,7 ile yüzde 30’un altına indi.

-Türkiye 15-20 yıl içinde yaşlı ülkeler kategorisine girecek

TÜİK bu rakamın 2023 yılında yüzde 25,7’ye, 2050 yılında yüzde 19,1’e, 2075 yılında yüzde 17,6’ya düşeceğini tahmin ediyor. Bu da Türkiye’nin 15-20 içinde yaşlı ülkeler kategorisine gireceğini gösteriyor.
Çocuk sayısındaki azalma yaş gruplarına bakıldığında bile görülüyor. 10-14 yaş grubu çocuklar, 2013 yılındaki toplam çocuk sayısının yüzde 28’ini, 5-9 yaş grubu çocuklar yüzde 27,6’sını, 0-4 yaş grubu çocuklar ise yüzde 27,3’ünü oluşturuyor. Eğer çocuk sayısında azalma olmasaydı, tam tersi 0-4 yaş grubu çocuklar en fazla, 5-9 yaş grubu çocuklar daha az, 10-14 yaş grubu çocuklar ise en az olurdu. Bu açıdan 15-17 yaş grubundaki yüzde 17,2 oranını ayrı tutmak gerekiyor. Çünkü, 0-4, 5-9, 10-14 yaş gruplarının her biri 5’er yaş üzerine oluşturulmuşken, 15-17 yaş grubu, 15-16 ve 17 yaşlarından oluşan 3 yaşı kapsamında bulunduruyor.

-Tarım, sanayi, tıp devrimleri nüfusta patlamaya yol açtı

Tarihsel olarak bakıldığında tarım ve sanayi devrimlerinin gıdaya ulaşımı kolalaştırması ve istikrarı sağlamasının yanı sıra tıpta meydana gelen gelişmeler çocuk ölümlerini keskin bir şekilde düşürdü ve nüfus patlamasına neden oldu. Bu açıdan aşıların bulunması milyonlarca çocuğun hayatın kurtarılmasını sağladı. Daha sonra kentleşme, kadının eğitim düzeyinin artması, kadının çalışma hayatına aktif katılımı, ekonomik zorluklar, çocuk bakımının zorluğu gibi gelişmeler doğurganlığın azalmasına, doğumların ileri yaşlara ertelenmesine, kadın başına düşen ortalama çocuk sayısının düşmesine neden oldu. Bu değişimler, çocuk nüfusun toplam nüfus içindeki oranının azalmasına etki etti. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde hem refahın artması hem de çocuk teşviki ve çocuk bakımının külfet olmaktan çıkması sonrası nüfus artışları yaşandı. Örneğin günümüzde kadın başına çocuk sayısı Doğu ve Güney Avrupa ülkelerinde nüfusun kendini yenilemesi için gereken 2,1 çocuk rakamının çok altına 1,1’lere kadar inerken, İsveç gibi çok gelişmiş ülkelerde bu rakam artmaktadır.

-Çocuk nüfus oranında Şırnak, Afrika ülkeleriyle yarışıyor

Çocuk nüfusunun toplam nüfusa oranına bakıldığında, ülke içinde de büyük bir dengesizlik yaşanıyor. 2013 yılında Şırnak’ta toplam nüfusun yüzde 48,8’ini, Şanlıurfa’da yüzde 48’ini, Ağrı’da yüzde 46,3’ünü, ki bu rakamlar çocuk sayısının çok fazla olduğu Afrika, Ortadoğu ve Güney Asya  ülkelerinin çoğundan çok daha yüksekken, bu oran Çanakkale’de yüzde 19,9, Edirne’de yüzde 19,7, Tunceli’de yüzde 18,2’ye, çocuk sayısının en az olduğu Japonya, İtalya, İspanya, Almanya, Ukrayna, Yunanistan gibi ülkeler oranına inmiş durumdalar.

-Her 10 haneden 4’ünde tek çocuk var

Çocuk sayısındaki azalma hanehalkı başına çocuk oranından da görülüyor. 2013 yılında hanehalklarının yüzde 39,7’sinde bir çocuk, yüzde 35,5’inde iki çocuk var. Üç çocuklu hanehalkları yüzde 14,5, dört çocuklu hanehalkları yüzde 5,3, beş ve daha fazla çocuklu hanehalkları yüzde 5’de kalıyor.
Yine 2013 yılında, Türkiye’de, yüzde 51,4’ü erkek, yüzde 48,6’sı kız 1 milyon 283 bin 62 çocuk dünyaya geldi. Her 1000 kız çocuğuna karşın 1058 erkek çocuk doğdu.

-Kadın başına çocuk sayısı 2’ye indi

Türkiye’de, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun 2012 yılı rakamlarına göre, kadın başına çocuk sayısı, nüfusun kendini yenileme oranı olan 2,1 çocuk sayısının altına 2’ye indi. Bu, yakın olmasa da uzak gelecekte Türkiye nüfusunun azalacağını gösteriyor. Tahminler, 2040-2050’ler Türkiye nüfusundaki artışın duracağı yönünde. Kadın başına çocuk sayısı dünya ortalamasında da 2’ye inmiş durumda.

-ABD’de kadın başına çocuk sayısı 2,1 ile Türkiye’den fazla

Dünyanın en kalabalık ülkesi Çin’de 1,6 olan bu oran, ikinci sıradaki Hindistan’da 2,5, üçüncü ABD’de ile dördüncü Endonezya’da 2,1 çocuk seviyesinde. Afrika ülkeleri Nijer’de kadın başına çocuk sayısı 6,9’u, Zambiya ve Somali’de 6,3’ü, Mali’de 6,1, Malavi’de 6, Asya ülkesi Afganistan’da 6’yı buluyor. Buna karşın kadın başına çocuk sayısı, Çin ile birlikte İran, Sırbistan, Karadağ, Trinidad ve Tobago ile Barbados’ta 1,6’ya, Rusya, Almanya, İtalya, İspanya, Ukrayna, Küba, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Belarus, İsviçre, Bulgaristan, Arnavutluk, Litvanya, Letonya,  Slovenya, Güney Kıbrıs’ta 1,5’e, Japonya, Güney Kore, Polonya, Romanya, Macaristan, Slovakya, Singapur ve Moldova’da 1,4’e, Avusturya ve Portekiz’de 1,3’e, Bosna Hersek’te ise 1,1’e kadar inmiş durumda.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-Yalnızlık

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?