-Ankara ekonomisi ve yapılması gerekenler

         -1923 yılında 30 bin nüfuslu bir kent olan
Ankara’nın nüfusu, 2012 yılında 4,6 milyonu
geçti
-Ankara ilinin nüfusu 1923-2013 döneminde
404 bin 581’den 5 milyon 45 bin 83’e yükseldi
-2013 yılı sonu itibarıyla 76 milyon 667 bin
864 olan Türkiye nüfusunun yüzde 6,58’i
Ankara’da yaşıyor


-Ankara 101 milyar 243 milyon dolarlık
satın alma gücü paritesiyle, gayri safi yurtiçi
hasılasıyla metropoller arasında dünyada
117’inci sırada
-Listede, İstanbul 301 milyar 54 milyon dolarla
29’uncu, İzmir 79 milyar 569 milyon dolarla
151’inci, Bursa 72 milyar 60 milyon dolarla
166’ıncı sırayı aldılar
-CNBC-e Business dergisinin, 81 ilin “Türkiye’nin
Yaşanacak Şehirleri 2011” araştırmasına göre,
Ankara, 6 ana başlıkta yer alan 37 parametreden
oluşan değerlendirme sonucu, 59,06 puanla ilk
sırada yer aldı
-Dünya kenti olmak istiyorsa Ankara “istikrar”,
“sağlık”, “kültür ve çevre”, “eğitim ve altyapı”da
İlerlemeli
-Kent, geniş parklar, doğal alanlar, eğlence ve
dinlence alanları, kültür, sanat merkezleriyle
donatılmalı. Sokakları, caddeleri, bulvarları,
meydanlarıyla yaşanabilir bir kent olmalı

Ankara - 26.05.2014 - Ankara, Anadolu’nun merkezinde, doğu-batı, kuzey-güney hatlarının kesişme noktasında yer alan, tarih boyunca bir tarım ve ticaret merkezi olmuş çok önemli bir şehrimizdir. 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Ankara’ya gelmesi, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni Ankara’da toplamaları ve Kurtuluş Savaşımızı burada yönetmeleriyle Ankara adını dünyaya duyurdu. 13 Ekim 1923’de başkent olan kentimiz, 29 Ekim 1923’de Cumhuriyetimizin ilanıyla altın yıllarını yaşamaya başladı.
1923 yılında Ankara kentinin nüfusu yaklaşık 30 bindi. Bu nüfus, 1927 nüfus sayımında 74 bin 553’e ulaştı. 1970’de 1,2 milyonu, 1985’de 2,2 milyonu, 2000’de 3,2 milyonu aştı. 2008’de 4,2 milyona yaklaşan şehir nüfusu, 2012 yılında 4,6 milyonu geçti.
Ankara ilinin nüfusu, 1927 yılında 404 bin 581’di. Bu nüfus, 1970’de 2 milyonu, 1985’de 3,3 milyonu, 2000’de 4 milyonu aştı. 2008’de 4,5 milyonu geçti. 2012’de 4 milyon 965 bin 542’ye ulaştı.
Tüm ilçe ve köylerinin büyükşehir belediyesi sınırları içine alınmasıyla 2013 yılı sonu itibarıyla ilin ve şehrin nüfusu 5 milyonu aşarak 5 milyon 45 bin 83 oldu.
2013 yılı sonu itibarıyla 76 milyon 667 bin 864 olan Türkiye nüfusunun yüzde 6,58’i Ankara’da yaşıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) projeksiyonlarına göre, 2023 yılında Ankara’nın nüfusu 5 milyon 927 bin 209 ile 6 milyona dayanacak.
2023’de ülke nüfusu ise 84 milyon 247 bin 88 olacak. Bu durumda da ülke nüfusunun yüzde 7,04’ü Ankara’da yaşayacak.
Yani, Ankara, çekim merkezi olmayı gelecek yıllarda da sürdürecek.
Ankara ile ilgili planlarımızı, 8-9 milyonluk bir şehre göre yapmamız gerekiyor.
Ankara’nın yüzölçümü, Kırıkkale’nin ayrılmasıyla 25 bin 437 kilometrekareye indi.
Daha önce Konya’nın ardından Türkiye’nin ikinci büyük ili olan Ankara, bugün Konya ve Sivas’tan sonra üçüncü sırada gelmektedir.
Ankara, Belçika’ya (30 bin 528 kilometrekare), Ermenistan’a (29 bin 743 kilometrekare), Arnavutluk’a (28 bin 748 kilometrekare) yakın bir alanı kaplıyor.
Makedonya (25 bin 713 kilometrekare) boyutlarındaki Ankara, alan açısından dünyada 50 civarında devletten daha büyüktür.
Örneğin, Avrupa Birliği üyeleri Malta 316, Lüksemburg 2 bin 586, Kıbrıs Rum Kesimi 5 bin 896, Slovenya 20 bin 273 kilometrekareyle Ankara’dan küçüktür. Dünyanın önemli ekonomileri arasında yer alan Singapur 710, Hong Kong 1104 kilometrekaredir. Yine İsrail 20 bin 770, petrol zengini Kuveyt 17 bin 818, Katar 11 bin 586, Lübnan 10 bin 452, Bahreyn 765 kilometrekarelik yüzölçümleriyle Ankara’nın gerisinde bulunuyorlar.
Ankara, Cumhuriyetle birlikte sadece nüfusta değil, ekonomide de Türkiye’nin ikinci büyük ili oldu.
ABD’nin Washington merkezli dünyaca tanınmış araştırma kuruluşu Brookings Instituion’nın 300 büyük metropol şehrin ekonomik performans endeksi ve diğer ekonomi verilerini içeren Emilia Istrate ile Carey Anne Nadeau’nun “Global MetroMonitor 2012: Slowdown, Recovery and Interdependence” konulu araştırmasına göre, Ankara 101 milyar 243 milyon dolarlık satın alma gücü paritesiyle gayri safi yurtiçi hasılasıyla dünyada 117’inci sırada yer aldı.
Ankara’yı Kanada’nın Vancouver, ABD’nin Cleveland, Kansas City, Charlotte, Cincinnati şehirleri takip etti.
Listede 36 milyon 660 bin nüfuslu Tokyo, 1 trilyon 519,4 milyar dolarla birinci, New York 1 trilyon 209,6 milyar dolarla ikinci, Los Angeles 786,7 milyar dolarla üçüncü, Seul-İncheon 773,9 milyar dolarla dördüncü, Londra 731,2 milyar dolarla beşinci olurken, İstanbul 301 milyar 54 milyon dolarla 29’uncu, İzmir 79 milyar 569 milyon dolarla 151’inci, Bursa 72 milyar 60 milyon dolarla 166’ıncı sırayı aldılar. İlk 10’da Paris, Osaka-Kobe, Chicago, Moskova, Şanghay da var.
Bu kuruluşun araştırmasında Ankara’nın 4 milyon 767 bin nüfusu, 101 milyar 243 milyon ABD Dolarlık satın alma gücü paritesine göre gayri safi yurtiçi geliri, 21 bin 238 ABD Dolarlık kişi başına gayri safi yurtiçi geliri bulunuyor.
Ama görünen o ki Ankara’nın yeri yeterli değil.
Ülke ve il ekonomisinin gelişmesiyle Ankara, gelirini ikiye katlayıp ilk 50 içinde yer almalıdır. Ankara, buna layık bir merkezdir.




SGP-GSYH



Nüfus
(Milyon
SGP-KBMG
 Sırası
Şehir
Ülkesi
(Bin)
Dolar)
(Dolar)
1
Tokyo
Japonya
36.660
1.519.434
41.447
2
New York
ABD
19.128
1.209.637
63.239
3
Los Angeles
ABD
13.024
786.735
60.407
4
Seul-İncheon
Güney Kore
24.067
773.864
32.155
5
Londra
İngiltere
14.067
731.171
51.978
6
Paris
Fransa
12.420
669.221
53.883
7
Osaka-Kobe
Japonya
18.603
654.826
35.200
8
Chicago
ABD
9.547
524.642
54.954
9
Moskova
Rusya
11.617
520.121
44.772
10
Şanghay
Çin
24.175
516.476
21.364
29
İstanbul
Türkiye
13.224
301.054
22.766
114
St. Petersburg
Rusya
4.960
102.102
20.585
115
Xi'an
Çin
7.824
101.849
13.018
116
Changchun
Çin
7.579
101.584
13.403
117
Ankara
Türkiye
4.767
101.243
21.238
118
Vancouver
Kanada
2.463
101.200
41.088
119
Cleveland
ABD
2.062
101.047
49.004
120
Kansas City
ABD
2.071
99.681
48.132
121
Charlotte
ABD
1.834
99.332
54.161
122
Cincinnati
ABD
2.148
98.488
45.851
150
Milwauke
ABD
1.570
80.856
51.501
151
İzmir
Türkiye
3.991
79.569
19.937
152
Calgary
Kanada
1.288
79.332
61.593
164
Nünrnberg-Fürth
Almanya
1.669
73.873
44.262
165
Sapporo
Japonya
2.484
73.071
29.417
166
Bursa
Türkiye
3.643
72.060
19.780
167
New Orleans
ABD
1.222
71.872
58.815
168
Salt Lake City
ABD
1.165
71.347
61.242

            Ankara, kendisine bir hedef şehir belirlemelidir. Bu hedef şehir, ulaşılabilir, yaşanabilir bir kent olmalıdır.
         The Economist dergisinin 30 Ağustos 2011 tarihinde yer alan dünyada 140 şehri, “istikrar”, “sağlık”, “kültür ve çevre”, “eğitim ve altyapı”dan oluşan 5 alanda 30 parametreyle 0-100 arasında puanlandırarak sıraladığı dünyanın en yaşanabilir şehirler listesinde, ilk 10’a, Avustralya’dan Melbourne, Sidney, Perth ve Adelaide,  Kanada’dan Vancouver, Toronto ve Calgary, Avusturya’dan Viyana, Finlandiya’dan Helsinki, Yeni Zelanda’dan Auckland girdi.
         Avustralya’nın Melbourne kenti 97,5 puanla birinci, Avusturya’nın başkenti Viyana 97,4 ile ikinci, Kanada’nın şehirleri olan Vancouver 97,3 puanla üçüncü, Toronto 97,2 puanla dördüncü, Calgary 96,6 puanla beşinci, Avustralya’nın Sidney kenti 96,1 puanla altıncı, Finlandiya’nın başkenti Helsinki 96 puanla yedinci, Avustralya’nın Perth kenti 95,9 puanla sekizinci, yine Avustralya’nın Adelaide kenti 95,9 puanla dokuzuncu, Yeni Zelanda’nın Auckland kenti ise 95,7 puanla onuncu sırada yer alıyor.
         CNBC-e Business dergisinin, 81 ilin “Türkiye’nin Yaşanacak Şehirleri 2011” araştırmasına göre, Ankara, 6 ana başlıkta yer alan 37 parametreden oluşan değerlendirme sonucu, 59,06 puanla ilk sırada yer aldı.
Ekonomi, eğitim alanlarında listede birinci olan Ankara, sağlıkta 2’inci, kültür sanatta 4’üncü olurken, güvenlikte 35’inci, kent hayatında 61’inci sırada kaldı.
Ankara’yı Antalya 54,31 puanla takip ederken, İstanbul 6’ıncı oldu.

İstikrar, sağlık, kültür ve çevre, eğitim ve altyapı

Bütün bunlar, Ankara için neler yapılması gerektiğini bizlere gösteriyor. Ankara dünya kenti olmak istiyorsa “istikrar”, “sağlık”, “kültür ve çevre”, “eğitim ve altyapı”da ilerlemeli. Başkentimizin hala çok eksiği olduğu ortada. Kentimiz, geniş parklar, doğal alanlar, eğlence ve dinlence alanları, kültür, sanat merkezleriyle donatılmalıdır. Sokakları, caddeleri, bulvarları, meydanlarıyla yaşanabilir bir kent olmalıdır.
Sadece altyapı, sadece ekonomi bir şehri yaşanabilir kılmaya yetmiyor. Bu, Ankara’nın altyapısının yeterli olduğu anlamına da gelmesin. Kentin kanalizasyon altyapısı yıllardır düzeltilemedi. Birçok bölgede kötü kokular özellikle sıcak yaz günlerinde şehri sarıyor. Yollar delik deşik. Yeni yapılan yollar bile sürekli kazılıp tekrar yamanıyor. Türkiye gibi önemli bir ülkenin başkentine yakışmayacak bir durum. Planlama tam yapılmadığı için daha yakındaki Gerede hattı yerine, 125 kilometre öteden, Kızılırmak’tan yüzmilyonlarca dolar (Kızılırmak 700 milyon dolar, Gerede 238 milyon dolar-Ekolojistler.org-Cumhuriyet Gazetesi 24 Ağustos 2007 Murat Kışlalı) harcanarak su getirildi. Gelişmiş ülkelerde şehirler, yağmur sularını bile toplayıp, temiz su kazanırken, Ankara’nın suyunu iyi kullanamadığı, iyi planlamadığı ortada.
Atatürk Orman Çiftliği gibi yakın zamana kadar korunmuş bir alan bile hızla yapılaşmaya açılarak yok edilmektedir. Oysa, bütün gelişmiş şehirlerin merkezlerinde o şehirle özdeşleşmiş çok büyük parklar yer almaktadır. New York’ta Central Park, Londra’da Hyde Park gibi. Atatürk Orman Çiftçiliği de yok edilmeden böyle güzel bir park haline getirilebilirdi.
Bütün gelişmiş şehirlerde raylı sistem şehri bir ağ gibi sarmaktadır.
Ankara boyutlarında yaklaşık 6 milyon nüfuslu bir kent olan Madrid’te 296’sı metro, 28’i hafif raylı sistem olmak üzere 324 kilometre uzunluğunda, 326 istasyonlu metro hattı bulunmaktadır. Hala Ankara, Ankaray’la birlikte sadece 23 kilometre uzunluğunda işletmeye açık metroya sahiptir. İstasyon sayısı da 22’dir. (İnternet verisi)

Kentin tanıtımı-büyük organizasyonlar-turizm

Kentin ve ilin ekonomisini geliştirmek için Expo gibi büyük fuar organizasyonları, olimpiyat oyunları, dünya şampiyonaları gibi büyük spor etkinlikleri düzenleyebilmelidir.
İzmir’de 1971 yılında, Mersin’de 2013 yılında Akdeniz Oyunları, İzmir 2005 yılında Yaz Üniversite Oyunları (Universiade), Erzurum 2011’de Kış Üniversite Oyunları (Universiade), Trabzon 2011 yılında Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları düzenlenmiştir.
Ankara, Türkiye’de düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonası gibi büyük spor organizasyonlarının bir ayağı olmaktan öteye gidememiştir.
Dünyada kongre turizmi oldukça büyük boyutlara ulaşmıştır. Belli başlı şehirler, uluslararası kongrelere ev sahipliği yaparak milyarlarca dolarlık turizm geliri elde etmektedir. Bunun yolu, uluslararası standartlarda altyapı, ulaşım, konaklama ve yemek hizmeti vermekten geçmektedir. Kongre, konferans, iş turizmi yoluyla kente gelen konuklar, güven içinde kente geçirecekleri sürede çok büyük paralar bırakmaktadır. Tabii, konser salonları, spor tesisleri, eğlence ve dinlence merkezleri açısından Ankara, çok iyi olanaklar sunmalıdır.
Londra’da, New York’ta tiyatrolar çok sayıda yabancıyı kendilerine çekmektedir. Oyunlarda 2-3 yıl sonraya bile bilet satılmaktadır. Onbinlerce kişiyi kendisine çeken Viyana Devlet Operası’nın bazı konserlerini milyonlarca kişi televizyonlardan izlemekte, milyonlarca turist de opera binasını para karşılığında gezmektedir.
Tarihi merkez Ulus, tamamen turistik bölgeye dönüştürülmelidir. Trafik yer altına indirilmeli, güzel yaya yolları oluşturulmalı, bütün binalar tarihi dokuya uygun olarak yapılmalı veya restore edilmelidir. Bölge, parklarla, çay bahçeleri, kafeler, lokantalar, restoranlar, tiyatrolar, opera, konser, sinema salonlarıyla, müzeleriyle, kütüphaneleriyle, alışveriş merkezleriyle sadece kente değil, ülkeye hatta yabancı ülkelere hizmet eden bir kültür, sanat, eğlence merkezi haline dönüştürülmelidir.
Ankara kent merkezi ile ilçe merkezleri arasındaki il yolları otoyol standartlarına kavuşturulmalı, ulaşım hızlandırılmalıdır. Böylece, sadece kente gelen turistler, çevre ilçelere de kısa zamanda ulaşabilir. Nallıhan, Ayaş, Güdül, Çamlıdere, Kızılcahamam, Haymana, Polatlı, Çubuk, Elmadağ, Kalecik, Bala, Şereflikoçhisar, Evren gibi hemen her ilçemiz turizm açısından çeşitli olanaklar sunmaktadır. Bu ilçeler de Beypazarı gibi turizme kazandırılmalıdır.
Turizmde gelecek ziyaretçiye alternatif sunmak esastır. Bazen doğal güzellik, bazen kaplıca, içmece, bazen tarihi doku, kültür turisti çekmektedir. Her ilçenin üstün olduğu alanda gelişimi sağlanmalıdır.

EXPO

Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) tarafından ilk kez 1851 yılında Londra’da düzenlenen EXPO’yu o tarihte 6 milyon 195 kişi, 1889’da Paris’te düzenlenen EXPO’yu 32 milyon 250 bin kişi ziyaret etmiştir.
2010 yılında Şanghay’da düzenlenen EXPO, 73 milyon kişiyle ziyaretçi rekoru kırmıştır. EXPO’lar en az 1,5 milyon metrekare arazi üzerine kurulmakta ve 180 gün açık kalmaktadır. EXPO yatırımları 10-15 milyar dolar civarında olurken, bazı kentlerde bu rakam 25 milyar doları bulmaktadır.
1851’de Londra’da yapılan EXPO, kente Kristal Palas’ı, 1889’da Paris’te yapılan EXPO, kente meşhur Eyfel kulesini kazandırmıştır.
1992 yılında İspanya’nın Sevilla kentinde düzenlenen EXPO alanı daha sonra teknoparka dönüştürülmüş, ülke ve kent ekonomisine yılda 1,7 milyar dolar katkı sağlayan, 20 bin kişiyi istihdam eden bir alan yaratılmıştır.
Ülkemizde İzmir, 2015 ve 2020 Dünya EXPO’ları için aday oldu ama seçilmedi. Antalya, 2016 yılında “Dünya Botanik EXPO”suna ev sahipliği yapacak.
Ankara’nın da bunun gibi büyük organizasyonlara hazırlanması ve bunlara ev sahipliği yapması, hatta öncülük etmesi gerekir.

Genel ekonomi

Temel ekonomik faaliyetin tarım, ticaret ve sanayiye dayandığı ilde, sanayileşme hızlanmıştır.
2010 yılı TÜİK verileriyle Ankara’nın ülke içindeki payı, tarımda yüzde 2,7, sanayide yüzde 8,1, hizmetlerde yüzde 9,8, toplam ekonomide yüzde 8,7’dir. Ankara, İstanbul’un ardından ikinci sırada bulunmaktadır.
Bu oranı, 2012 yılına uyarlarsak cari fiyatlarla 68,4 milyar dolarlık bir gayri safi yurtiçi hasıla, yine, 118 milyar dolarlık satın alma gücü paritesiyle gayri safi yurtiçi hasıla demektir. Buna göre, Ankara’nın kişi başına yurtiçi geliri 13 bin 870, satın alma gücü paritesiyle kişi başına yurtiçi geliri 23 bin 950 dolara ulaşılır. Tabii, bu hesaplar, 2010 yılı payları dikkate alınarak hesaplanmıştır.

Sosyal politikalar

Her ne kadar Ankara, Türkiye ortalama gelirinin üzerinde bir gelire sahipse de kent, çok sayıda yoksulu da barındırmaktadır. Yoksul nüfusa yönelik sosyal politikalar önem taşımaktadır. Gelirin daha adaletli dağıtılması, işsiz sayısının azaltılması için politikalar oluşturulmalı ve uygulanmalıdır.  Bunun en başta gelen çözümü de yeni iş alanları yaratmaktır.
Yaşlılar ve çocuklar başta olmak üzere yardıma muhtaç kişiler gözetilmeli, Ankara’da evsiz ve sokakta yaşayan insan bırakılmamalıdır. Bunlara yönelik sosyal politikalara ağırlık verilmelidir.
Sadece insanlar değil, sokakta yaşayan hayvanlar da sağlıklı hayvan barınakları yapılarak, sokaktan kurtarılmalıdır.

Tarım

Ankara Kalkınma Ajansı’nın 2011-2013 Ankara Bölge Planı’na göre, Ankara ve bazı ilçeleri isimleri ile özdeşleşmiş ürünlere sahiptir. Ankara sofu, Beypazarı havucu, Ayaş domatesi ve dutu, Kalecik karası üzümü, Kazan kavunu gibi.
Bunlar gibi ürünlerin coğrafi işaretlerinin tescilleri ve tanıtımları yapılmalı, ülke ve dünya çapında markalaşmaları sağlanmalıdır.
Ankara, çok büyük tarım alanlarıyla ülkemizin önemli bir hububat merkezidir.
Türkiye’nin gıda ve tarım ihracatı 2013 yılında 17 milyar dolara ulaşmıştır. Bu ihracat içinde Ankara’nın payı yüzde 2,1’de kalmıştır. Tarım ve hayvancılık açısından büyük bir potansiyel barındıran Ankara,  bu alanda rahatlıkla birkaç milyar dolarlık ihracat yapabilir.
Çünkü, Ankara’nın 2,5 milyon hektar karasal alanının yüzde 49’u tarımsal üretim için kullanılmaktadır. Bu alanın yüzde 95’inde hububat (buğday, arpa, çavdar, yulaf) ekimi yapılmaktadır.
Ankara, kuru soğan, marul ve kavun üretiminde Türkiye birincisi, havuç, vişne ve yeşil mercimek üretiminde Türkiye ikincisidir. Türkiye’nin organik ürünler üretiminin yüzde 1,31’ine (Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2010) sahiptir. Ankara’da, çevreye duyarlı organik üretim biçimi iyi tarım uygulamalarıyla birlikte geliştirilmelidir. Sertifikalı ve hibrit tohum kullanımı geliştirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.
Ankara’nın teknik ve ekonomik olarak sulanabilir alanı 120 bin hektardır. Devlet yatırımları ile sulamaya açılan alan 67 bin hektardır. 120 bin hektar alanın tamamı sulamaya açılmalı, sulama, su tasarrufunu en iyi şekilde sağlayan basınçlı sulama sistemleriyle yapılmalıdır.

Sanayi

Ankara Sanayi Odası’na göre, savunma sanayinin oluşturduğu altyapı ve talep sonucu makine ve metal sanayi, Ankara ekonomisinde önemli bir yer kazanmıştır. Bugün sanayi kuruluşlarının yüzde 40'ının üretim yaptığı alan makine ve metal sanayidir.
Savunma sanayi Ankara'da, hem yetişmiş insan gücü hem de bu sektör içinde yer alan kuruluşların yarattığı potansiyel yoluyla TAI, Roketsan, ASELSAN, Havelsan gibi kamu ve çok sayıda özel büyük sanayi kuruluşlunun doğmasını sağlamıştır.
Ankara, sanayi yatırımları için cazibe merkezi haline getirilmelidir.
Ankara Üniversitesi, ODTÜ, Hacettepe Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi gibi ülkenin en iyi üniversitelerini, teknoparklarını barındıran Ankara, Türkiye’nin ileri teknoloji merkezi olacak potansiyele, hem insan gücü hem altyapı hem de bilgi birikimini açısından sahiptir. Ankara Sanayi Odası’nın da 2012-2016 Stratejik Planı’nda konu ele alınmıştır.
Hedefimiz, Ankara’yı ileri teknoloji yatırımlarında Balkanlar, Kafkaslar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın içinde bulunduğu bölgenin en önemli merkezi haline getirmek olmalıdır. Ankara, Türkiye’nin ve bölgenin Silikon Vadisi olmalıdır.

İhracat

Ankara, ihracatta da önde gelen iller arasında yer almıştır. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) verilerine göne, 2013 yılında Ankara, 7 milyar 271 milyon dolarlık ihracatla İstanbul, Kocaeli, Bursa ve İzmir’in ardından altıncı sıradadır. Tabii bu yeterli değildir.
İhracatın 363 milyon doları tarım, gıdadan, 183 milyon doları ağaç mamulleri ve orman ürünlerinden meydana gelmektedir.
Ankara, 723 milyon dolarlık çelik, 136 milyon dolarlık çimento, cam, seramik ve toprak ürünleri, 462 milyon dolarlık demir ve demir dışı metaller, 603 milyon dolarlık elektrik-elektronik sanayi ürünleri, 198 milyon dolarlık iklimlendirme sanayi, 1 milyar 350 milyon dolarlık kimyevi maddeler ve mamulleri ihracatı yapmıştır. Yine Ankara, 2013 yılında 682 milyon dolarlık taşıt araçları ve yan sanayi, 602 milyon dolarlık savunma ve havacılık sanayi, 777 milyon dolarlık maden ve metaller, 1 milyar 14 milyon dolarlık makine ve aksamları ihracatı gerçekleştirmiştir.

Sağlık ekonomisi

Ankara, 5 milyonluk nüfusunun yanı sıra, İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz bölgelerimizden gelen binlerce kişiye de hizmet veren sağlık kurumlarıyla aynı zamanda ülkemizin ikinci büyük sağlık merkezidir.
Dünyada son zamanlarda sağlık turizmi olarak da adlandırılan bir hizmet sektörü gelişmiştir.
Houston, Cleveland gibi sağlık merkezleriyle tanınmış şehirler vardır. Bu kentler, hem ülkelerinden hem dünya ülkelerinden binlerce kişiyi sağlıklarına kavuşturmak umuduyla kendilerine çekmektedir.
Şehrimiz, Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi, Ankara Tıp Fakültesi Hastanesi, İbni Sina Hastanesi, Gazi Tıp Fakültesi Hastanesi, Başkent Üniversitesi Hastanesi ve Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Hastanesi gibi gerçekten ülkenin en iyi sağlık kurumlarını barındırmaktadır. Kentimizde çok sayıda devlete ve özele ait hastane de bulunmaktadır.
Ankara, sağlık alanındaki konumunu geliştirmeli, ilkin bölgesel daha sonra dünya çapında bir sağlık merkezleri şehri olmalıdır. Kente sağlık alanında yapılacak yatırımlara öncelik verilmeli, her türlü olanak sağlanmalıdır.

Eğitim ekonomisi

Yine Ankara, ülkemizin önemli eğitim merkezlerinden biridir. 5 milyonluk nüfusunun yanı sıra, ülkemizin her tarafından gelen gençlere iyi bir üniversite eğitimi sağlamaktadır. Ankara’da 10 bine yakın yabancı uyruklu öğrenci de eğitim görmektedir.
Ankara, ODTÜ, Hacettepe, Gazi üniversiteleri, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi adlarında 6 devlet ve 12 vakıf olmak üzere toplam 18 üniversiteye sahiptir. Ankara, ODTÜ, Hacettepe, Gazi, Bilkent üniversiteleri, bilimsel makale sayılarında dünya sıralamalarına girerek haklı bir ün sağlamışlardır.
Bugün Türkiye’de 43 bin 251 yabancı uyruklu öğrenci eğitim görürken (Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi-ÖSYM verisi), İngiltere’de bu rakam 500 bini bulmaktadır. Çin, her yıl 697 bin öğrenciyi yurtdışında okumak için göndermektedir. UNESCO’ya göre 2020 yılında uluslararası öğrenci sayısı 7 milyonu aşacaktır. Her öğrencinin bulunduğu ülkeye yılda ortalama 40 bin dolar para bırakıyor. (Dünya Gazetesi, Kezban Karaboğa 17 Aralık 2013)
Ankara, bundan payını almalıdır. Yabancı uyruklu öğrenci sayısını 4-5’e katlamak mümkündür.
Ankara, kendisine, dünyanın ekonomide en büyük 50 kenti içine girme, dünyanın en yaşanabilir 10 kenti içinde yer alma hedeflerini koymalıdır.

                                                                                     2 Şubat 2014

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-Yalnızlık

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?