-Sorun faizde değil, tasarrufta

-IMF tahminlerine göre, Türkiye’de bu yıl gayri safi
ulusal tasarruf oranı yüzde 15 olacak
-2014 yılında 163,6 milyar dolar yatırım yapacak
olan Türkiye’nin gayri safi ulusal tasarruf büyüklüğü
115 milyar dolarda kalacak
-Toplam yatırım büyüklüğünde 18’inci, ekonomik
büyüklükte 19’uncu sırada yer alacak Türkiye,
tasarruf büyüklüğünde Katar’ın ardından
ancak 26’ıncı olabilecek
-Çin, 2014 yılında 5 trilyon 4,6 milyar dolar, ABD
3 trilyon 89,9 milyar dolar, Japonya 1 trilyon
105,7 milyar dolar, Almanya 959,3 milyar dolar,
Hindistan 647,5 milyar dolar, Rusya 540,6 milyar
dolar, Fransa 530,1 milyar dolar tasarruf yapacak
-Dünyanın 6’ıncı büyük ekonomisi İngiltere 343,7
milyar dolarlık tasarrufla 12’inci, 7’inci büyük
ekonomisi Brezilya, 320,5 milyar dolarlık tasarrufla
14’üncü sırada kalacaklar
-Türkiye, 100 milyar doların üzerinde tasarruf yapan
32 ülke içinde İngiltere ve Brezilya ile birlikte tasarruf
oranı en düşük üç ülke içinde yer alacak
-30 milyar doların üzerinde yatırım yapan 60 ülke
içinde, Türkiye, İngiltere ve Brezilya’nın yanı sıra,
Güney Afrika, Mısır, Pakistan ve Yunanistan ile
birlikte son 7 ülke içinde bulunacak


Ankara - 02.06.2014 - Son zamanlarda Merkez Bankası’nın faiz oranları tartışma konularının başında geliyor. Bir kesim, yatırımların yapılabilmesi ve ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi, işsizliğin artmaması için Merkez Bankası’nın faizleri nasıl yükseltirken keskin bir şekilde yükseltiyse aynı şekilde düşürmesi gerektiğini, ekonomi ve Merkez Bankası yönetiminin başını çektiği bir diğer kesim ise enflasyonun yükselme eğiliminde olduğu, bu nedenle faizde hızlı bir düşüşün ekonomik açıdan pek de iyi sonuç vermeyeceğini önü sürüyor. Tabii bu arada Merkez Bankası’nın bağımsızlığı, daha doğrusu bağımsızlığın ne demek olduğu veya olması gerektiği konusu da tartışılıyor. Hatırlatmakta yarar var. Merkez Bankası politikaları Türkiye’de, bağımsızlığın sağlandığı 2001 yılından bu yana tartışma konusu almayı sürdürüyor. Özellikle ihracatçılar, Merkez Bankası’nın kuru baskıladığından muzdaripler. Aslında, Merkez Bankası’nın bunu yapmaktan başka bir çaresi de yok. Birincisi, özel sektör aşırı borçlu. Kur yükselirse, borçları çevirmekte sıkıntıya girecek. İkincisi, Türkiye enflasyonu hala kontrol edebilmiş değil. Yüksek kur, ithal girdi fiyatlarını TL cinsinden artırdığı için, maliyet enflasyonuna sebep oluyor.

-Merkez Bankası yasal olarak bağımsız

Konunun yasal tarafına bakarsak, 25 Nisan 2001 tarihinde 1211 sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle, ilk olarak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğu belirtilmişti. Söz konusu değişiklikle TCMB’nin temel amacına ulaşmak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirleyeceği Kanun’da belirlenmiş ve böylelikle Banka araç bağımsızlığına kavuşmuştu. Yine söz konusu Kanun değişikliği ile enflasyon hedefinin TCMB ve hükümet tarafından birlikte belirlenmesi hükme bağlanmış, hedeflenen enflasyon oranı konusunda hükümet ile ortak sorumluluğun daha net bir şekilde ortaya konması amaçlanmıştı. Ayrıca, TCMB’nin para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumlu olduğu vurgulanarak bağımsızlığı güvence altına alınmıştı.
Tartışmanın temelinde, büyümenin artmasını isteyenler, yüksek faiz oranlarının ve değerli kurun yatırım maliyetlerini yükselttiğini, bunun da yatırımların hızını kestiğini düşünmesi, diğer taraf ise faiz oranlarında hızlı düşüşün zaten yükselen enflasyonu kontrolden çıkaracağını, dışarı sermaye çıkışını hızlandıracağını, yatırımları artırırken, tüketimi de artırarak dış ticaret açığını ve dolayısıyla cari açığı artıracağını düşünmeleri yatıyor. Her iki tarafın da haklı olduğu taraflar var. Zaten ekonomide böyle bir şey. Aldığınız kararın doğru olup olmadığını zaman gösteriyor. Önceden kestiremiyorsunuz. Bundan dolayı iyi bir ekonomi yönetimi istikrarlı bir kararlar manzumesi ve tedbirli adımlarla sağlanabiliyor. Ekonomide keskin kararlar, iyi sonuçlar doğurmuyor. Zaten bu tasarruf oranlarıyla Türkiye'nin çok daha fazla yatırım yapması da mümkün değil.

-Türkiye uzun yıllardır tasarruf açığı veriyor

Bütün bunlar olurken, Türk ekonomisindeki esas sorun gözden kaçıyor gibi. Türk ekonomisi yatırımları karşılayacak bir tasarruf yapmıyor. Uzun yıllardır tasarruf açığı veriyor. Bir ekonomi tasarruf açığı verirse, yatırımlar tasarruf üzerindeyse ancak ve ancak bu açık, dışarıdan gelen sermaye ile kapatılabilir. Türkiye de bunu yapıyor. Dış borçlar artıyor. Özellikle özel sektör önemli oranda dış kaynakla yatırımlarını yapıyor. Öyle ki Türkiye, bu yıl 48,6 milyar dolar tasarruf açığı verecek. İşte asıl tartışılması ve zamanla düzeltilmesi gereken konuya gelirken, yatırımların daha fazla artması ve büyümenin hızlanmasında sorun faizde değil, tasarruf miktarında. Çin, niye bu kadar hızlı büyüyor. Çünkü gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 49,9’unu tasarrufa ayıracak. 2014 yılında, 5 trilyon 4,6 milyar dolar tasarruf yapacak. Bu tasarrufun 4 trilyon 780,2 milyar dolarını toplam yatırıma yönlendirecek. Toplam yatırımların GSYH’ye oranı yüzde 47,7’de kalacak ve Çin, bu kadar büyük yatırımına rağmen 224,4 milyar dolar tasarruf fazlası verecek. Oysa ABD’de tasarruf oranı yüzde 17,6, yatırım oranı ise yüzde 19,9’da kalacak. Bu da ABD’nin 2014 yılında 3 trilyon 481 milyar dolar yatırımına karşın, 3 trilyon 89,9 milyar dolar tasarruf yapacak ve 391,1 milyar dolar tasarruf açığını ise dış kaynakla sağlayacak.

-163,6 milyar dolarlık yatırıma, 115 milyar dolarlık tasarruf

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) tahminlerine göre, Türkiye’nin, bu yıl gayri safi ulusal tasarruf oranı yüzde 15 olacak. 2014 yılında 163,6 milyar dolar yatırım yapacak olan Türkiye’nin gayri safi ulusal tasarruf büyüklüğü 115 milyar dolarda kalacak. Toplam yatırım büyüklüğünde 18’inci, ekonomik büyüklükte 19’uncu sırada yer alacak Türkiye, tasarruf büyüklüğünde Katar’ın ardından ancak 26’ıncı olabilecek. Türkiye, 2014’te yapacağı 163,6 milyar dolarlık yatırımla Suudi Arabistan’ın arkasında, 150,5 milyar dolar yatırım yapacak İran’ın önünde 18’inci sırayı alacak.

-Katar’ın tasarrufu Türkiye’den fazla olacak

Türkiye’den küçük ekonomiye sahip Norveç 190,8, İran 171,4, Tayvan 156,5, Birleşik Arap Emirlikleri 155,5, İsveç 146,3, Singapur 136,1, Katar 115,6 milyar dolarlık tasarrufla daha önde sıralarda yer bulacaklar. Öyle ki Türkiye’yi tasarrufta geride bırakan Katar, milli gelirde Türkiye’nin 3,6’i kadar küçük bir ekonomi…
Çin, 2014 yılında 5 trilyon 4,6 milyar dolar, ABD 3 trilyon 89,9 milyar dolar, Japonya 1 trilyon 105,7 milyar dolar, Almanya 959,3 milyar dolar, Hindistan 647,5 milyar dolar, Rusya 540,6 milyar dolar, Fransa 530,1 milyar dolar tasarruf yapacak.
Dünyanın 6’ıncı büyük ekonomisi İngiltere 343,7 milyar dolarlık tasarrufla kendisinin yarısı kadar bir ekonomi olan Avustralya’nın bile arkasında kalarak 12’inci, 7’inci büyük ekonomisi Brezilya, 320,5 milyar dolarlık tasarrufla 14’üncü sırada kalacaklar.

-Tasarruf oranında son iki ülke İngiltere ve Yunanistan

Türkiye, 100 milyar doların üzerinde tasarruf yapan 32 ülke içinde İngiltere ve Brezilya ile birlikte tasarruf oranı en düşük üç ülke içinde yer alacak. İngiltere’nin tasarruf oranı yüzde 12,2 iken, Brezilya’da yüzde 14,5, Türkiye’de yüzde 15 olacak. Tasarruf oranında 30 milyar doların üzerinde tasarruf yapan 60 ülke içinde tasarruf oranı en düşük olan ülke yüzde 12,2 ile İngiltere olurken, İngiltere’yi yüzde 13,7 ile Yunanistan, yüzde 14,1 ile Güney Afrika, yüzde 14,1 ile Pakistan, yüzde 14,5 ile Brezilya, yüzde 14,5 ile Mısır, yüzde 15 ile Türkiye izleyecek. 30 milyar doların üzerinde tasarruf yapan 60 ülke içinde, Türkiye, İngiltere ve Brezilya’nın yanı sıra, Yunanistan, Güney Afrika, Pakistan ve Mısır ile birlikte son 7 ülke içinde bulunacak.
Bu ülkeleri yüzde 16,1 ile Polonya, yüzde 16,7 ile Portekiz, yüzde 17,5 ile Yeni Zelanda, yüzde 17,6 ile ABD izleyecek. 60 ülke içinde tasarruf oranı yüzde 20’nin altında kalacak diğer ülkeler ise yüzde 18,1 ile Finlandiya, yüzde 18,4 ile Fransa, yüzde 18,4 ile İrlanda, yüzde 18,8 ile İspanya, yüzde 19 ile İtalya, yüzde 19 ile Romanya, yüzde 19,4 ile Belçika olacak.
GSYH’leri Türkiye’yi geçen büyük ekonomiler içinde tasarruf oranı Hollanda’da yüzde 26,6, Rusya’da yüzde 25,8, Almanya’da yüzde 24,8, Avustralya’da yüzde 24,2, Japonya’da yüzde 22,8, Kanada’da yüzde 21,6, Meksika’da yüzde 20,1’i buluyor.

-Tasarruf oranında Kuveyt birinci, Katar ikinci, Çin üçüncü

Tasarruf oranında 30 milyar doların üzerinde tasarruf yapan 60 ülke içinde Kuveyt yüzde 55,6 ile birinci, Katar yüzde 54,1 ile ikinci, Çin yüzde 49,9 ile üçüncü, Cezayir yüzde 49,3 dördüncü, Singapur yüzde 44,8 beşinci, Suudi Arabistan yüzde 44,4 ile altıncı, İran yüzde 42,3 ile yedinci, Azerbaycan yüzde 38,2 ile sekizinci, Birleşik Arap Emirlikleri yüzde 37,7 ile dokuzuncu, Norveç yüzde 37,2 ile onuncu, Umman yüzde 36,5 ile onbirinci, Hindistan yüzde 32,4 ile onikinci, Tayvan yüzde 31,2 ile onüçüncü, Malezya yüzde 31,2 ondördüncü, Güney Kore yüzde 31 onbeşinci, Endonezya yüzde 30,4 onaltıncı sırada bulunacaklar.
IMF’nin GSYH ve tasarruf oranı kullanılarak yapılan hesaplamaya göre, 2014 yılında 30 milyar doların üzerinde tasarruf yapacak 60 ülkenin GSYH ve tasarruf miktarları ile tasarruf oranları şöyle olacak:
  
Sıra
Ülkeler
2014 GSYH (Milyar Dolar)
Tasarruf Oranı (Yüzde)
Gayri Safi Ulusal Tasarruf Büyüklüğü (Milyar Dolar)
1
Çin
10.027,6
49,9
5.004,6
2
ABD
17.528,4
17,6
3.089,9
3
Japonya
4.846,3
22,8
1.105,7
4
Almanya
3.875,8
24,8
959,3
5
Hindistan
1.995,8
32,4
647,5
6
Rusya
2.092,2
25,8
540,6
7
Fransa
2.885,7
18,4
530,1
8
İtalya
2.171,5
19,0
412,2
9
Güney Kore
1.307,9
31,0
405,5
10
Kanada
1.769,0
21,6
382,9
11
Avustralya
1.435,8
24,2
347,7
12
İngiltere
2.827,5
12,2
343,7
13
Suudi Arabistan
772,6
44,4
343,1
14
Brezilya
2.216,0
14,5
320,5
15
İspanya
1.415,3
18,8
266,3
16
Endonezya
859,3
30,4
261,0
17
Meksika
1.287,6
20,1
259,3
18
Hollanda
838,0
26,6
223,2
19
Norveç
512,5
37,2
190,8
20
İran
405,5
42,3
171,4
21
Tayvan
502,3
31,2
156,5
22
Bir. Arap Emir.
412,4
37,7
155,5
23
İsveç
580,2
25,2
146,3
24
Singapur
304,1
44,8
136,1
25
Katar
213,8
54,1
115,6
26
Türkiye
767,1
15,0
115,0
27
Avusturya
444,9
25,5
113,3
28
Cezayir
219,5
49,3
108,3
29
Malezya
343,0
31,2
106,9
30
Tayland
373,6
28,1
105,1
31
Belçika
534,8
19,4
103,8
32
Kuveyt
185,3
55,6
103,1
33
Nijerya
316,0
28,5
89,9
34
Polonya
544,7
16,1
87,6
35
Venezüela
342,1
25,3
86,5
36
Arjantin
404,5
21,4
86,5
37
Kolombiya
387,7
21,2
82,2
38
Danimarka
347,2
23,6
82,1
39
Hong Kong
293,7
26,8
78,7
40
Filipinler
291,8
23,0
67,0
41
İsrail
305,7
21,5
65,7
42
Kazakistan
216,8
27,7
60,1
43
Vietnam
187,8
29,6
55,7
44
Irak
248,3
21,9
54,3
45
Şili
263,1
20,3
53,5
46
Peru
216,7
23,6
51,2
47
Güney Afrika
354,2
14,1
49,9
48
Finlandiya
271,0
18,1
49,0
49
Çek Cum.
198,5
21,7
43,2
50
Bangladeş
160,3
26,9
43,1
51
İrlanda
229,6
18,4
42,3
52
Mısır
286,1
14,5
41,6
53
Portekiz
231,2
16,7
38,7
54
Romanya
202,2
19,0
38,4
55
Yeni Zelanda
196,2
17,5
34,3
56
Pakistan
241,4
14,1
34,1
57
Yunanistan
249,4
13,7
34,1
58
Fas
114,7
28,6
32,8
59
Azerbaycan
79,4
38,2
30,3
60
Umman
82,3
36,5
30,0

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-Yalnızlık

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?