-İngiltere ne kaybedecek?
-İskoçya ayrılırsa, İngiltere topraklarının üçte birini kaybedecek
-5,35 milyonluk İskoçya’nın ayrılmasıyla, İngiltere nüfusu, 63,7
milyondan 58,35 milyona inecek, İtalya’ya geçilecek, dünyada
23’ncü sıradan 24’e, Avrupa’da 5’den 6’ya, AB’de 3’ten 4’e düşecek
-İskoçya’nın ayrılmasıyla İngiliz ekonomisinin büyüklüğü 2 trilyon
535,8 milyar dolardan 2 trilyon 291,9 milyar dolara inecek
-Ayrılmayla dünyanın altıncı büyük ekonomisi olan İngiltere’nin
sıralaması değişmemekle, ekonomik boyutu Brezilya seviyelerine
gerileyecek
-Bölünmeyle İngiltere petrol kaynaklarının yüzde 95’ini,
doğalgaz kaynaklarının yarısını kaybedecek
-İskoçya’nın petrol yataklarının değeri 278 milyar doları geçiyor
-İskoçya, 2012 yılında, 45,6 milyar dolarlık mal, 55 milyar dolarlık
hizmet ihracatı yaptı
-Ayrılmayla İngiltere dünyaca ünlü, çok sayıda ünlü yetiştiren
Glasgow, Edinburgh ve Aberdeen üniversitelerine de veda edecek
İngiltere Krallığı’nın tarihi 927 yılına kadar gidiyor. 3 Mart 1284
tarihinde Galler ile birleşme sağlanıyor. İskoçya ile İngiltere’nin birliği ise,
1603 yılına dayanıyor. O tarihte, İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’in varisi
bırakmadan ölmesi üzerine, en yakın akrabası olan İskoçya Kralı VI. James, I.
James olarak tahta geçti. I. James, 12. yüzyıldan itibaren aralıklarla İngiliz
egemenliğinde bulunan, 16. yüzyılın ikinci yarısında tamamen İngiliz
egemenliğine geçen İrlanda ve 1536 yılında İngiltere ile birleşen Galler’i
yönetmeye başladı. Yine de İskoçya ve İngiltere tek kral altında birliği
sağlayamadılar. Ta 1 Mayıs 1707 tarihine kadar. 1707 yılında İskoçya ve
İngiltere parlamentoları tarafından kabul edilen Birleşme Yasası ile iki ülke
tek parlamento ile Büyük Britanya adıyla yönetilmeye başladı.
İskoçlar, birkaç defa ayaklansalar da başarı elde edemediler. 1 Ocak 1801’de
çıkarılan Birleşme Yasası ile İrlanda Parlamentosu dağıtıldı ve Birleşik
Krallık Parlamentosu’nda temsil hakkı tanındı. 24 Nisan 1916’da İrlanda
bağımsızlığını ilan ediyor. 21 Ocak 1919’da Bağımsızlık Bildirgesi
yayımlanıyor. Sonuçta Güney İrlanda’da İrlanda Bağımsız Devleti adıyla 6 Aralık
1921 bağımsızlığını kazandı. İngiltere-İrlanda anlaşmasıyla Kuzey İrlanda
Birleşik Krallık’ta kaldı.
Birleşik Krallık, 12 Nisan 1927 tarihinden bu yana Büyük Britanya ve
İrlanda Birleşik Krallığı olarak adlandırılıyor.
1 Mart 1979 tarihinde İskoçya ve Galler’e yetki devrini öngören yasalar
için yapılan referandumda, Galler’de yüzde 79,7 hayır oyu çıkarken, İskoçya’da
yüzde 51,6 evet oyu kullanıldı. Yalnız, yasaya eklenen evet oylarının toplam
seçmen sayısının yüzde 40’ını aşması hükmü nedeniyle yetki devri yapılmadı.
1997 yılında yeni bir referandum yapıldı. Referandumda soru olarak
Galler’de parlamento isteyip istemedikleri, İskoçya’da parlamento isteyip
istemedikleri ve oluşacak parlamentonun vergileri değiştirme yetkisi olup
olmaması soruldu. İskoçya’da referanduma katılma oranı yüzde 60,4 oldu ve
katılanların yüzde 74,3’ü parlamentoyu, yüzde 63,5’i vergileri değiştirme
yetkisi verilmesini istedi. Bu sonuç üzerine 1999 yılında İskoçya Parlamentosu
129 üyeyle açıldı.
15 Ekim 2012 tarihinde İskoçya ve Birleşik Krallık hükümetleri
arasındaki müzakereler sonucu, İskoçya Birinci Bakanı Alex Salmond ile Birleşik
Krallık Başbakanı David Cameron Edinburgh anlaşmasını imzaladılar. Anlaşmayla,
18 Eylül 2014’de yapılacak bağımsızlık referandumunun adımı atıldı. 18 Eylül
2014 Çarşamba günü yapılacak referandumda bağımsızlıkla ilgili tek soru “İskoçya
bağımsız bir ülke olmalı mı?” sorulacak ve İskoçya bağımsızlığını oylayacak.
11 Mayıs 2010 tarihinden bu yana Başbakanlığı yürüten David Cameron, 6
Şubat 1952 tarihinden beri Kraliçe olan II. Elizabeth ve Krallık en sıkıntılı
günlerini yaşıyor gibi.
Referandumda evet çıkması halinde işin en ilginç yanı da Kraliçe I.
Elizabeth’in ölümüyle fiilen birleşen iki ülkenin, II. Elizabeth’in kraliçeliğinde
ayrılacak olması.
Tabii referanduma evet çıkması halinde hemen ayrılık olmayacak. Sonuç
evet çıkarsa müzakerelere başlanacak. Müzakereler anlaşmayla sonuçlanırsa
ayrılık ve bağımsızlık resmen 24 Mart 2016 tarihinde olacak.
Peki sonuç ne çıkacak? Son anketlere göre, bağımsızlığı destekleyen
İskoç Ulusal Partisi Lideri Alex Salmond’u destekleyenlerin oranı yüzde 47,
İngiliz hükümetinin desteklediği “Birlikte Daha İyiyiz” kampanyasını yürüten
İngiltere’nin eski Maliye Bakanı Alistair Darling’i destekleyenlerin oranı ise
yüzde 45 düzeyinde bulunuyor. Buna göre, bağışların üçte ikisi “evet”
diyenlerin kampanyasına yapılmasa da sonucun ne olacağını kestirmek zor.
İngiltere topraklarının üçte birini, nüfusunun yüzde 8,4’ünü kaybedecek
Referandumda evet çıkması halinde İskoçya ne kazanacak veya kaybedecek,
İngiltere ne kaybedecek?
Öncelikle Birleşik Krallığın adının değişmesi gerekecek. Şu anda ülkenin
resmi adı, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı. Bu krallık
İskoçya’yı da kapsıyor. Büyük Britanya, İngiltere, İskoçya ve Galler’in yer
aldığı bir ada. İskoçya ayrıldığında Birleşik Krallık adanın tamamına sahip
olamayacak. Muhtemelen bayrağı da değişecek. Bayrak, 1606 yılında İngiltere,
İskoçya, 1801 yılında da İrlanda bayraklarının birleşiminden oluşuyordu. Birleşik
Krallığın bayrağındaki beyaz çarpı ve lacivert renkleri İskoç bayrağından
alınmış.
Birleşik Krallık, Britanya adasının kuzeyini kapsayan İskoçya’nın
bağımsızlığıyla topraklarının üçte birini kaybedecek. Birleşik Krallık’ın
yüzölçümü 243 bin 610 kilometrekare (Türkiye’nin 3’te 1’inden küçük). Bunun 78
bin 387 kilometrekarelik (Türkiye’nin 10’da 1’i) bölümü İskoçya. İskoçya
ayrıldığında Birleşik Krallık yüzölçümünün üçte birini (yüzde 32,2’si)
kaybedecek ve 165 bin 223 kilometrekareye (Türkiye’nin yüzde 21’i) düşecek.
Nüfusta İtalya’ya geçilecek
İskoçya, 5,35
milyon nüfuslu bir ülke. Nüfusun yüzde Birleşik Krallığın 63,7 milyon olan
nüfusunun yüzde 8,4’ü İskoçya’da yaşıyor. Ayrılmayla birlikte İngiltere’nin
nüfusu 58,35 milyona inecek. Halen nüfus sıralamasında 23’ncü olan İngiltere,
nüfus azalmasıyla birlikte 61,7 milyon olan İtalya’nın ardından kalacak ve
24’ncü sıraya gerileyecek. Avrupa’da Rusya, Almanya, Türkiye, Fransa’nın
ardından gelen İngiltere, İtalya’ya da geçilerek sıralamada 5’ncilikten 6’ncılığa
düşecek. Avrupa Birliği’nin 4 büyük ülkesi Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya
arasında da 3’ncülükten 4’ncülüğe gerileyecek ve son sırada yer alacak.
İngiliz
ekonomisinin yüzde 9,62’si İskoçya’da
İngiltere, ekonomik
olarak da önemli bir büyüklük kaybedecek. İskoçya kişi başına 45 bin dolara
yakın yurtiçi geliri bulunan, dünyaca ünlü İskoç viskilerini üreten İskoç
ekonomisi, İngiliz ekonomisinin yüzde 9,62’si düzeyinde bir ekonomik büyüklüğe
sahip. Buna göre 2013 yılında Uluslararası Para Fonu (IMF) tahminlerine göre
Birleşik Krallık 2 trilyon 535,8 milyar dolarlık bir gayri safi yurtiçi
hasılayla ABD, Çin, Japonya, Almanya ve Fransa’nın ardından altıncı büyük
ekonomi durumunda bulunuyor. İskoçya’nın ayrılmasıyla İngiliz ekonomisi 2
trilyon 291,9 milyar dolara inecek. Sıralamadaki yeri değişmese de 2 trilyon
242,9 milyar dolarlık Brezilya seviyelerine inecek. 2 trilyon 118 milyar
dolarlık Rusya ve 2 trilyon 72 milyar dolarlık İtalya ile arasında da çok fark
kalmayacak. IMF, İngiliz ekonomisinin 2015 yılında 3 trilyon 156,4 milyar
dolarla, o tarihte 3 trilyon 153,9 milyar dolarlık GSYH’ye ulaşacağını tahmin
ettiği Fransa’yı geçmesini bekliyordu. Bölünme olması durumunda, İngiliz
ekonomisi 2 trilyon 852,8 milyar dolarda kalacağı için, Fransa’yı geçemeyecek.
İngiltere, 1960’lı
yıllarda İskoçya’nın kuzeyi ve batısında büyük petrol ve doğal gaz yatakları
buldu. BP petrol şirketinin verilerine göre, Birleşik Krallığın 1993 yılında
4,5 milyar varil olan petrol rezervleri, 2013 yılında 3 milyar varile indi. 3 milyar
varil petrol yaklaşık 0,4 milyon ton petrol demek. 2003 yılında 2 milyon 296
bin varil (yaklaşık 126 milyon ton, Türkiye’nin şu andaki ihtiyacının 3
katından fazla) olan günlük petrol üretimi, 2013 yılında 866 bin varile (yaklaşık
47 milyon ton, Türkiye ihtiyacının 1,3 katı) geriledi.
Doğal gazda
Birleşik Krallığın rezervleri 2003 yılında 0,9 trilyon metreküptü. Bu rakam
2013 yılında 0,2 trilyon metreküpe indi. 2003 yılında 102,9 milyar metreküp (Türkiye’nin
şu andaki ihtiyacının 2,5 katı) olan üretim, 2013 yılında 36,5 milyar metreküpe
(Türkiye ihtiyacının 5’te 4’ü) geriledi.
Birleşik Krallığın
ürettiği petrolün tamamına yakını (yüzde 95-96), doğalgazın yaklaşık yarısı
(yüzde 47-50) İskoçya’da üretiliyor.
Sadece petrolü ele
aldığımızda Brent petrolün varilinin 96,65 dolar düzeyinde bulunduğu göz önünde
bulundurursak, 3 milyar varil petrolün değeri 290 milyar dolara ulaşıyor. Bu da
İskoçya’nın 278 milyar doları geçen petrol rezervi olduğu anlamı çıkıyor. Yeni
rezervler bulunursa çabası.
İskoçya, 2012
yılında İngiltere’ye 20,6 milyar dolarlık mal, 41 milyar dolarlık hizmet, diğer
ülkelere 25 milyar dolarlık mal, 14 milyar dolarlık hizmet ihraç etmiş. Bu da
demektir ki, ülkenin mal ihracatı 45,6 milyar doları, hizmet ihracatı 55 milyar
doları buluyor.
Birleşik Krallık üç
ünlü üniversitesini kaybedecek
Birleşik Krallığın,
eğitim ve kültür hayatında da kaybı büyük olacak. İskoçya’nın en önde gelen
üniversitesi Glasgow Üniversitesi. İskoçya’nın en eski üniversitesi, ayrıca
İngilizce konuşan ülkeler içinde en eski dördüncü üniversite.
Bir diğer ünlü
üniversite Edinburgh Üniversitesi. 1583 yılında kurulan üniversite dünyanın en
saygın üniversiteleri arasında bulunuyor. Mensupları 9 Nobel Ödülü, 1 Abel
Ödülü ve Olimpiyatlarda birçok altın madalya çıkarmış.
2011-2012 eğitim
yılında araştırma ve diğer faaliyetlerden elde ettiği 1,1 milyar dolarlık
geliri, 2,6 milyar dolarlık aktifleriyle dünyanın en varlıklı üniversiteleri
arasında yer alıyor. Papalık makamı emri dışında Kral VI. James tarafından
kurulması ve yerel belediye tarafından finanse edilmesi nedeniyle dünyanın ilk
sivil üniversitesi olarak da anılıyor.
Aberdeen
Üniversitesi de dünya çapında tanınan üniversiteler arasında bulunuyor.
Avrupa'daki ilk
yapay zeka araştırma merkezi Edinburgh Üniversitesi'nde kuruldu. Dünyanın ilk
klonlanmış memeli hayvanı koyun Dolly de Edinburgh Üniversitesi'ne bağlı Roslin
Enstitüsü'nde klonlandı.
Edinburgh
Üniversitesi’nin mezunları arasında dünya çapında tanınmış bilim ve kültür
insanları içinde, Charles Darwin, David Hume, Alexander Graham Bell de
bulunuyor. Ekonomi biliminin kurucusu sayılan Adam Smith, Alman teorik
fizikçisi Max Born, İngiliz teorik fizikçi Peter Higgs de üniversitede ders
vermiş.
İskoçya ne kaybedecek?
Tabii ayrılmayla
İskoçya da çok şey kaybedecek. İngiltere gibi BM Güvenlik Konseyi daimi üyesi,
dünyanın siyasi, askeri ve ekonomik en büyük ülkelerinden birinin şemsiyesi
altında olamayacak. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Dünya Ticaret Örgütü,
NATO gibi çok sayıda örgütle üyelik müzakereleri yapacak. Ekonomik büyüklükleri
ülke sınırlarını çok çok aşan Royal Bank of Scotland gibi dev finans
şirketlerini kaybedecek. Dünyanın en büyük bankalarından olan Royal Bank of
Scotland (RBS) şimdiden bağımsızlık halinde merkezini İngiltere’ye taşıyacağını
açıklamış durumda. Ayrılmayla birlikte ekonomik istikrarını kaybedebilecek.
Örneğin, 2008 sonrası yaşanan küresel finansal krizde İskoçya bağımsız olsaydı
muhtemelen bu krizi atlatamayacaktı. Nitekim İzlanda gibi ülkeler krizde
battılar. İngiltere şemsiyesi altında olmayacağı için askeri harcamalarını
artırmak zorunda kalacak. En azından bir ordu kurması gerekecek. Müzakereler
sonucu İskoçya’nın üzerinde oldukça yüklü bir borç da kalacak gibi görünüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder