-İşsiz sayısı son 4 yılın zirvesinde…

-Türk ekonomisinin yıllardır çözülemeyen başta 
gelen kronik sorunlarından biri olan işsizlikte sayı, 
Ağustos ayı itibarıyla 3 milyona dayandı
-İş sayısı Mayıs-Ağustos döneminde 393 bin kişi arttı
-İş aramayan ama çalışmaya hazır 2 milyon 486 bin 
kişi de eklendiğinde işsiz sayısı 5 milyon 430 bine çıkıyor
-Çalışmaya hazır 2 milyon 486 bin kişiden 585 bininin 
artık iş bulma ümidi kalmamış, 1 milyon 901 bini ise 
mevsimlik çalışıyor, ev kadını, öğrenci, irad sahibi, 
emekli ya da çalışamaz halde ama iş bulursa işbaşı yapacak
-11 milyon 623 bin kadın ev işleriyle meşgul.  Ev işleriyle
uğraşanların tamamı kadınlardan oluşuyor. TÜİK göre,
erkekler, ev işleriyle uğraşmaz


Türk ekonomisinin yıllardır çözülemeyen en kronik sorunlarını say deseniz, sanırım ekonomistlerin çoğu öncelikle işsizliği sayar. Daha sonra enflasyon, cari işlemler açığı, bütçe açığı gibi sorunlara geçerler. Gerçekten de işsizlik yıllardır, hiçbir iktidarın başarı kaydedemediği bir sorun olarak ortada duruyor. İşsizlik tabii ki sadece Türkiye’nin sorunu değil. İspanya, Yunanistan, Portekiz hatta Fransa gibi ülkeler bir türlü işsiz sayılarını düşüremiyor. Örneğin İspanya’da 2014 Ağustos ayında işsizlik oranı yüzde 24,4, Portekiz’de yüzde 14 düzeyinde gerçekleşti. Bu rakam, Temmuz 2014’de, Yunanistan’da yüzde 26,4’ü buldu. Fransa’da ise bu oran yüzde 10,5 ile çift hanelerde. ABD’de 2014 Eylül ayında yüzde 5,9 düzeyinde gerçekleşti. Sorun büyük.
Tabii Türkiye’de işsizlik oranlarının bu seviyelerde kalmasının işgücü piyasasına yetersiz katılımla ilgili olduğuna dikkat çekmek gerekiyor. Batılı ülkelerde işgücüne katılım yüzde 70’leri bulurken, Türkiye’de yüzde 56’larda seyrediyor.
İş sayısı Ağustos ayı itibarıyla 3 milyona dayanarak son 4 yılın zirvesine oturdu. Ağustos ayında 2 milyon 944 bin olan işsiz sayısı en son 2010 yılı Ağustos ayında 2 milyon 971 bin kişiyle bu rakamın üzerinde bulunuyordu. İş aramayan ama çalışmaya hazır 2 milyon 486 bin kişi de eklendiğinde 2014 Ağustos ayında işsiz sayısı 5 milyon 430 bine çıkıyor.
2008 yılı Kasım ayında 3 milyon 37 bin kişiyle 3 milyonu aşan işsiz sayısı, 2008 Aralık ayında 3 milyon 332 bine, 2009 Ocak ayında, 3 milyon 650 bin oldu. Şubat ayında 3 milyon 802 binle en yüksek seviyeye çıktı. 2009 boyunca 3,2 milyonun altına inmedi. 2010 yılına 3 milyon 591 binle başlayan işsiz sayısı, Mayıs ayında 2 milyon 846 binle 3 milyonun altına geriledi. 2010 yılını 2 milyon 929 binle kapatan işsiz sayısı, 2011 yılında Ocak ayı (3 milyon 44 bindi) dışında 3 milyonun altında kaldı. Hatta, 2011 Eylül ayında 2,4 milyonun altına kadar indi.

2012 Haziran ayında işsiz sayısı 2 milyon 226 bindi

2012 yılında Haziran ayında 2 milyon 226 bine kadar gerileyen işsiz sayısı, 2013 yılını 2 milyon 525 ile 2 milyon 890 bin arasında geçirdi.
2014 yılında Ocak ayında 2 milyon 841 bin, Şubat ayında 2 milyon 825 bin olan işsiz sayısı Mart ayında 2 milyon 747 bine, Nisan ayında 2 milyon 579 bine, Mayıs ayında 2 milyon 551 bine kadar geriledi. Bu tarihten sonra tekrar yükselişe geçen işsiz sayısı Haziran’da 2 milyon 654 bin, Temmuz’da 2 milyon 867 bin, en son açıklanan Ağustos ayında ise 2 milyon 944 bine kadar çıktı.

27 milyon 841 bin kişi işgücüne dahil değil

Ağustos 2014 verilerine göre 15-64 yaş grubunda Türkiye’de 57 milyon 98 bin kişi bulunuyor. Bu nüfusun 29 milyon 257 bini işgücüne katılıyor. 27 milyon 841 bini ise işgücüne dahil değil. Peki niye değil? Öncelikle 2 milyon 486 bini iş aramıyor ama çalışmaya hazır. Bu 2 milyon 486 bin kişiden 585 bini artık iş bulma ümidi kalmamış onun için iş aramıyor. 1 milyon 901 bini ise mevsimlik çalışıyor, ev kadını, öğrenci, irad sahibi, emekli ya da çalışamaz halde ama iş bulursa işbaşı yapmaya hazır. Aslında 2 milyon 486 bin kişi da işsiz.
Bu kişileri de dahil ettiğimizde işsiz sayısı 2 milyon 944 binden 5 milyon 430 bine çıkıyor.
Yine ev işleriyle meşgul kişi sayısı 11 milyon 623 bin, eğitim, öğretim gören kişi sayısı 3 milyon 976 bin, emekli sayısı 3 milyon 783 bin, mevsimlik çalışan 90 bin, çalışamaz halde olan 4 milyon 21 bin, diğer kapsamında da 1 milyon 863 bin kişi var. Ev işleriyle uğraşanların tamamı kadınlardan oluşuyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre, erkekler ev işleriyle uğraşmaz. TÜİK’in öngörüsü bu yönde.

2009 Şubat ayında işsizlik oranı yüzde 16,1’e kadar çıktı

Oransal olarak işsiz sayısı 2008 yılında Aralık ayındaki yüzde 14’lük oran dışında, yüzde 9,2 ile yüzde 12,6 arasında değişti. 2009 yılında sürekli yüksek seyreden işsizlik oranı, 2009 Temmuz ayında yüzde 12,8 ile yılın en düşük seviyesine inerken, Şubat ayında yüzde 16,1’e kadar çıktı. Ocak ve Mart ayları da yüzde 15,5 ve yüzde 15,8’lik çok yüksek oranda işsizliğin yaşandığı aylar oldular. 2010 yılına yüzde 14,5 başlayan işsizlik oranı, Haziran ayında yüzde 10,5’e kadar indi. 2011 yılında Ocak ayında yüzde 11,9, Şubat ayında yüzde 11,5, Mart ayında yüzde 10,8 olan işsizlik oranı, Nisan’da yüzde 9,9 ile tek haneye yeniden indi. Yıl içinde Eylül ayında yüzde 8,8’e kadar geriledi.

2012 Haziran ayında işsizlik oranı yüzde 8’e kadar indi

2012 yılı Ocak ve Şubat aylarında sırasıyla yüzde 10,2 ve yüzde 10,4 oranlarında seyreden işsizlik, 2012 yılı Haziran ayında son yılların en düşük seviyesi olan yüzde 8’e kadar indi. İşsizlik oranı, 2013 yılında yüzde 8,8 ile yüzde 10,6 arasında seyretti. 2014 yılına yüzde 10,1 ile başlayan işsizlik oranı, Şubat ayında yüzde 10,2’ye çıktı. Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz aylarında, sırasıyla yüzde 9,7, yüzde 9, yüzde 8,8, yüzde 9,1 ve yüzde 9,8 olan işsizlik oranı, Ağustos ayında yüzde 10,1 ile yeniden çift haneye yükseldi.
2007 Ekim-2014 Ağustos dönemi aylar itibarıyla işsiz sayısı ve işsizlik oranı şöyle:


İşsizlik
İşsiz

Oranı
Sayısı
Aylar
(Yüzde)
(Bin Kişi)
2007


Ekim
9,7
2.302
Kasım
10,1
2.350
Aralık
10,6
2.436
2008


Ocak
11,6
2.591
Şubat
11,9
2.677
Mart
11,0
2.532
Nisan
9,9
2.333
Mayıs
9,2
2.203
Haziran
9,4
2.297
Temmuz
9,9
2.425
Ağustos
10,2
2.502
Eylül
10,7
2.601
Ekim
11,2
2.730
Kasım
12,6
3.037
Aralık
14,0
3.332
2009


Ocak
15,5
3.650
Şubat
16,1
3.802
Mart
15,8
3.776
Nisan
14,9
3.618
Mayıs
13,6
3.382
Haziran
13,0
3.269
Temmuz
12,8
3.267
Ağustos
13,4
3.429
Eylül
13,4
3.396
Ekim
13,0
3.299
Kasım
13,1
3.270
Aralık
13,5
3.361
2010


Ocak
14,5
3.591
Şubat
14,4
3.564
Mart
13,7
3.436
Nisan
12,0
3.071
Mayıs
11,0
2.846
Haziran
10,5
2.751
Temmuz
10,6
2.782
Ağustos
11,4
2.971
Eylül
11,3
2.934
Ekim
11,2
2.901
Kasım
11,0
2.811
Aralık
11,4
2.929
2011


Ocak
11,9
3.044
Şubat
11,5
2.964
Mart
10,8
2.814
Nisan
9,9
2.637
Mayıs
9,4
2.550
Haziran
9,2
2.537
Temmuz
9,1
2.509
Ağustos
9,2
2.521
Eylül
8,8
2.398
Ekim
9,1
2.454
Kasım
9,1
2.429
Aralık
9,8
2.576
2012


Ocak
10,2
2.664
Şubat
10,4
2.721
Mart
9,9
2.615
Nisan
9,0
2.425
Mayıs
8,2
2.272
Haziran
8,0
2.226
Temmuz
8,4
2.323
Ağustos
8,8
2.445
Eylül
9,1
2.539
Ekim
9,1
2.541
Kasım
9,4
2.630
Aralık
10,1
2.790
2013


Ocak
10,6
2.890
Şubat
10,5
2.884
Mart
10,1
2.801
Nisan
9,3
2.641
Mayıs
8,8
2.526
Haziran
8,8
2.525
Temmuz
9,3
2.686
Ağustos
9,8
2.806
Eylül
9,9
2.831
Ekim
9,7
2.743
Kasım
9,9
2.784
Aralık
10,0
2.809
2014


Ocak
10,1
2.841
Şubat
10,2
2.825
Mart
9,7
2.747
Nisan
9,0
2.579
Mayıs
8,8
2.551
Haziran
9,1
2.654
Temmuz
9,8
2.867
Ağustos
10,1
2.944
        

         Kaynak: TÜİK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-Yalnızlık

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?