-Öğretmenler Günü: 20 altından 4 altına…
-Atatürk’ün söylediği gibi, Cumhuriyet, öğretmenlerden
fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller istiyor da
karşılığında öğretmenlere ne veriyor ona bakmak gerekir
-Cumhuriyetin kurulduğu yıl maaşlarıyla 20, 1965 yılında
28,6 tam altın alan öğretmenler, şimdi 3,56 ile 4,13
arasında altın alabiliyorlar
-Şu anda 2 bin 136 lira ile 2 bin 483 lira arasında değişen
öğretmen maaşları, 2015 Ocak ayında 64-74 lira artışla,
2 bin 200-2 bin 557 lira arasına çıkacak
-Türk Eğitim-Sen’in araştırmasına göre, öğretmenlerin
yüzde 85'i son 10 yılda alım güçlerinin düştüğünü bildiriyor
-Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi
İlköğretim Bölümü’nden Araştırma Görevlisi Doktor
Seyit Taşer’in, “Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Ilgın’da Görev
Yapan Öğretmenlerin Sosyal ve Mesleki Profilleri” başlıklı
makalesi o yıllara ait altın değerinde bilgiler veriyor
Öğretmenlik, tartışmasız bir şekilde en
saygın meslektir. Şartları ne olursa olsun bu değişmez. Nitekim, çok sayıda
düşünür, devlet adamının bu konuya dikkat çektiği görülüyor.
Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal
Atatürk’ün eğitime ve öğretmenlere verdiği değer ortadadır.
www.milliyet.com.tr’de yer alan 24 Kasım Öğretmenler Günü ile ilgili haberde
yer alan özlü sözlerde bu en iyi şekilde görülüyor.
“Bir millet irfan ordusuna malik
olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o
zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir”,
“Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin
fedakar muallim ve mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin
eseriniz olacaktır”,
“Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan
topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır”,
“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak
öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bur millet, henüz bir millet
adını alma yeteneğini kazanamamıştır”,
“Eğitimdir ki bir milleti ya hür,
bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da milleti esaret ve
sefalete terk eder”,
“Öğretmen bir kandile benzer, kendini
tüketerek başkalarına ışık verir”,
“En önemli ve feyizli görevlerimiz, milli
eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir
milletin gerçek kurtuluşu ancak bu suretler olur”,
“Bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek
bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir”
Sözlerinin hepsi Atatürk’e aittir.
Nitekim, Diyojen, “Yeryüzünde
öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum”
Socrates, “Dünyada her şeye değer
biçilebilir ama öğretmenin eserine değer biçilemez. Çünkü, onun eseri her
şeydir ve hem de hiçbir şeydir” demiştir.
Yine özlü deyişlerin en büyük üstadı
Mustafa Kemal Atatürk, “Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür,
irfanı hür nesiller ister” diyerek olayı özetlemiştir.
Gerçekten de Cumhuriyet, öğretmenlerden
fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller istiyor ama karşılığında
öğretmenlere ne veriyor ona bakmak gerekir diye düşünüyorum.
Öğretmen maaşları
www.kamudanhaber.com’da yer alan bilgilere
göre, halen en düşük öğretmen maaşı 2 bin 136 lira, 11 yıllık görevi bulunan
6’ncı derece 3’üncü kademe öğretmen maaşı 2 bin 232 lira, 3’üncü derece 3’üncü
kademe öğretmen maaşı 2 bin 374 lira, 25’nci yılını doldurmuş 1’nci derece
4’üncü kademe öğretmenin maaşı ise 2 bin 483 lira. Şu anda 2 bin 136 lira
ile 2 bin 483 lira arasında değişen öğretmen maaşları, 2015 Ocak ayında derece
ve kademesine göre 64 lira ile 74 lira arasında artacak ve en düşük öğretmen maaşı
2 bin 200 liraya, 11 yıllık görevi bulunan 6’ncı derece 3’üncü kademe
öğretmen maaşı 2 bin 299 liraya, 3’üncü derece 3’üncü kademe öğretmen maaşı 2
bin 445 liraya, 25’nci yılını doldurmuş 1’nci derece 4’üncü kademe öğretmenin
maaşı ise 2 bin 557 liraya çıkacak.
Peki bu maaş yeterli mi? Kesinlikle
yeterli değil. Yıllar itibarıyla ihtiyaçları karşılamadığı da ortada.
Cumhuriyet kurulduğunda 20 altın alırken
bugün 4,1 altında kalıyorlar
Öğretmenler Cumhuriyetin kurulduğu yıl
maaşlarıyla 20 tam altın (araştırmada cumhuriyet altını olarak adlandırılsa da
ilk cumhuriyet altını 1925 yılında basıldı, 1927 yılında ziynet eşyası olarak
basımı yapıldı) alabiliyorlardı. Bugün (24 Kasım 2014) itibarıyla cumhuriyet
altının satış fiyatı 600 lira. 1946 yılında 12 cumhuriyet altını alan
öğretmenler, maaşlarıyla, 1960 yılında 18,5, 1965 yılında 28,6 cumhuriyet
altını alabilir hale geldiler. 1975 yılında maaşlarıyla 9,2 cumhuriyet altını
alan öğretmenler, 1980’de 1,5, 1993’de 5,9, 1994’de 5,4, 1995’te ve 1996’da
5,1, 1997’de 5,2, 1998’de 7, 1999’da 6,7, 2000’de 6,5, 2001’de 3,5, 2002’de
4,5, 2003’de 4,3 cumhuriyet altını alma gücüne sahiptiler. Öğretmenler
maaşlarıyla 2005 yılında 9 cumhuriyet altını alabilirken, 2012 yılında bu rakam
2,8’e geriledi. 2014 yılı 24 Kasım itibarıyla öğretmenlerin maaşlarına göre
alabildikleri cumhuriyet altını sayısı ise 3,56 ile 4,13’de kalıyor.
Türk Eğitim-Sen araştırması
Türk Eğitim-Sen’in araştırmasına göre,
öğretmenlerin,
Yüzde 93’ü mesleğinden elde ettiği geliri
yetersiz buluyor,
Yüzde 84’ü gelirlerindeki yetersizliğin
mesleki verimlerini düşürdüğünü,
Yüzde 68’inin kazandığı para ile
çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamadığını,
Yüzde 22’si kazandığı para ile
çocuklarının ihtiyaçlarını kısmen karşılayabildiğini,
Yüzde 73'ü gelirlerindeki yetersizlik
nedeniyle mesleğine motive olamadığını,
Yüzde 61’i gelirlerindeki yetersizlik
nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını,
Yüzde 69’u daha çok para kazanacağı bir iş
bulsa öğretmenliği bırakacağını,
Yüzde 89'u gelirlerindeki yetersizlik
nedeniyle öğretmenlik mesleğinin saygınlığının azaldığını,
Yüzde 85’i son 10 yılda alım gücünün
düştüğünü bildiriyor.
Veriler, öğretmenlerin durumlarının vahim
olduğunu ortaya koyuyor.
Peki Cumhuriyetin ilk yıllarında öğretmenlerin
durumu nasıldı?
Cumhuriyetin ilk yıllarında Konya
Ilgın’daki öğretmenler
Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim
Fakültesi İlköğretim Bölümü’nden Araştırma Görevlisi Doktor Seyit Taşer’in, I.
Ulusal Ilgın Sempozyumu’nda (30 Haziran-2 Temmuz 2010) bildiri olarak sunduğu
“Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Ilgın’da Görev Yapan Öğretmenlerin Sosyal
ve Mesleki Profilleri” başlıklı makalesi o yıllara ait altın değerinde bilgiler
veriyor. Konya’nın Ilgın ilçesinde Cumhuriyetin ilk yıllarında 18 öğretmenle
ilgili araştırmaya göre, öğretmenlerin yaş ortalaması 31, en genci 18, en
yaşlısı 52 yaşında. 4’ü kadın. 14’ü evli, 3’ü bekar, 1’inin eşi vefat etmiş.
Önemli bir kısmı Konya ve çevresinden
olduğu görülüyor. Mersin, Niğde, İstanbul ve Isparta Şarkikaraağaç’tan da bir
öğretmen var. Kafkasyalı bir öğretmenin de Ilgın’da görev yaptığı anlaşılıyor.
Diğer 13 öğretmen Konyalı. Bunlarında 7’sinin memleketi ise Ilgın.
Evli olan öğretmenlerin ortalama çocuk
sayısı 3 civarında.
Öğretmenlerin ekonomik durumlarına
baktığımız zaman, bir öğretmen hariç hiçbirinin kendilerine ait bir menkul veya
gayrı menkulünün olmadığı görülüyor. Öğretmenlerin tamamı kiraladıkları bir
meskende oturuyor.
Araştırmada, öğretmenlerin durumlarına
ilişkin şu tespitler yapılıyor:
“Fakat bu duruma istinaden, öğretmenlerin
maaşlarının az olduğunu söylemek zordur. Öğretmenlerin genç yaşta olmaları
nedeniyle mal, mülk edinememeleri de söz konusu olabilir. Ayrıca, günümüzdeki
gibi mesken bulmanın kolay olmaması göz önüne alınmalıdır.
Öğretmenlerin birçoğu herhangi bir müzik
aleti çalabilmekte, çalmasını bilmeyenler ise en azından sözlü olarak müzik
icra edebilmektedirler.
Ud, keman, piyano gibi müzik aletlerinden
en azından birini 18 öğretmenden 6’sı kullanabilmektedir.
Bunun yanı sıra 4 öğretmen şarkı
söyleyebildiklerini ifade etmişlerdir.
Öğretmenlerin tamamı resim yapmaya
muktedir olduklarını belirtmişlerdir. Bunlardan bazısı kesin olarak muktedir
olduğunu ifade ederken bazısı da biraz kabiliyetli olduğunu söylemektedir.
Öğretmenlerden birinin ise fotoğrafçılığa
ilgisinin olduğu görülür.
Öğretmenlerin hangi el işlerine
maharetlerinin olduğuna ilişkin yöneltilen suale verilen cevaplarda, kağıt ve
mukavva işleri ön planda yer almaktadır.
Bunun yanında öğretmenlerden
marangozlukta, toprak ve tahta işleri ile terzilikte mahareti olanlar vardır.
Bayan öğretmenlerin ise biçki, dikiş ve nakış gibi el işlerine ilgilerinin
olduğu gözlenmektedir.
Öğretmenlerin büyük bir kısmı ehliyetname
almak suretiyle, öğretmenlik vazifesini yürütmektedir. Öğretmenlik yapabilme
yetkisinin Medrese (Dârü’lhilâfeti’l-aliyye Medresesi Sahn Kısmı), Sanayi
Mektebi ve İmam Hatip mezunu olanlara doğrudan verildiği gözlenmiştir. Zira,
‘muallimlik yapmaya salâhiyet-dâr eden vesika nedir?’ sorusuna verilen
cevaplarda, bu okulların isimlerinin de olduğu anlaşılır. Öğretmene duyulan
ihtiyaç nedeniyle aranılan niteliklerin asgari düzeyde tutulduğu
belirtilebilir.”
Öğretmenlerin maaşlarıyla alabildikleri
cumhuriyet altını sayısı yıllar itibarıyla şöyle değişti:
Öğretmenlerin
|
|
Maaşıyla
|
|
Alabildiği
|
|
Cumhuriyet
|
|
Altın
|
|
Yıl
|
Sayısı
|
1923
|
20,0
|
1946
|
12,0
|
1960
|
18,5
|
1965
|
28,6
|
1975
|
9,2
|
1980
|
1,5
|
1993
|
5,9
|
1994
|
5,4
|
1995
|
5,1
|
1996
|
5,1
|
1997
|
5,2
|
1998
|
7,0
|
1999
|
6,7
|
2000
|
6,5
|
2001
|
3,5
|
2002
|
4,5
|
2003
|
4,2
|
2004
|
4,3
|
2005
|
9,0
|
2012
|
2,8
|
2014
|
3,6-4,1
|
Kaynak:
http://www.kamudanhaber.com/meb/ogretmenlerin-2015-maaslari-ne-kadar-olacak-h274183.html
Yorumlar
Yorum Gönder