-İhracattaki sıkıntı sürüyor…




-Döviz kurlarındaki artışa rağmen ihracattaki gerilemenin 
önüne geçilemiyor
-Ocak-Temmuz döneminde ihracat yüzde 9,4 gerilemeyle
93,4 milyar dolardan 84,7 milyar dolara indi
-Temmuz ayında ihracattaki gerileme yüzde 16,2’ye ulaştı
ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 61,4’e geriledi
-Bilindiği gibi, Türkiye açısından ihracatın ithalatı karşılama
oranında kritik eşik yüzde 60. Bu oranın altına inildiğinde
dış ticaret açığı sürdürülemez bir hal alıyor
-Ülke ithalatındaki gerilemenin tüketim ve yatırım mallarından
çok hammadde ithalatındaki azalmadan kaynaklandığına da
dikkat çekmek gerekiyor


Döviz kurlarındaki artışa rağmen ihracattaki gerilemenin önüne geçilemiyor, ihracattaki sıkıntı sürüyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2015 Ocak-Temmuz döneminde ihracat 2014’ün aynı dönemine oranla yüzde 9,4 gerilemeyle 93 milyar 412 milyon dolardan 84 milyar 653 milyon dolara indi. 7 aylık dönemde ihracattaki düşüş 8 milyar 759 milyon dolara ulaştı. Bu dönemde, ithalat ise yüzde 10,6 gerilemeyle 139 milyar 726 milyon dolardan 124 milyar 956 milyon dolara indi.
2015 Temmuz ayında ihracattaki gerileme yüzde 16,2’ye ulaştı. İhracat aylık bazda 13 milyar 345 milyon dolardan 11 milyar 181 milyon dolara düştü.  Aynı dönemde ithalat ise yüzde 8,7 gerilemeyle 19 milyar 941 milyon dolardan 18 milyar 209 milyon dolara indi.
Dış ticaret açığında yüzde 13 düşüş oldu. Açık, 46 milyar 314 milyon dolardan 40 milyar 303 milyon dolara geriledi. Dış ticaret açığındaki 7 aylık süredeki 6 milyar doları aşkın bir düşüş önemli olmakla birlikte, ihracatın ithalatı karşılama oranındaki gerileme çok daha büyük bir riski ortaya koyuyor. Her ne kadar, 7 aylık dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 66,9’dan yüzde 67,7’ye çıkması düzelmeyi gösterse de son aylarda kötüleşme sürüyor. Nitekim 2014 Temmuz ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 66,9 iken, bu yılın aynı ayında bu oran yüzde 61,4’e kadar düşmüş durumda. Bilindiği gibi, Türkiye açısından ihracatın ithalatı karşılama oranında kritik eşik yüzde 60. Bu oranın altına inildiğinde dış ticaret açığı sürdürülemez bir hal alıyor. Geçmiş deneyimler de bu oranın altında bir oranın ülke için sıkıntı yarattığını bize gösteriyor.

Yüksek teknoloji ürünleri ihracatı son derece yetersiz

İhracattaki en büyük sorunlardan biri, Türkiye’nin yüksek teknoloji ürünleri ihracatının toplam imalat sanayi içindeki oranının yüzde 3,3 gibi son derece düşük bir düzeyde kalması. Orta yüksek teknoloji ürünlerinin payı ise yüzde 33,4’ü ancak buluyor. Böyle bir ihracat yapısıyla yani üçte ikisi orta yüksek ve yüksek teknoloji ürünü olmayan bir ihracatla ülkenin ihracata dayalı bir ekonomi haline gelmesi zor, hatta imkansız. İmalat sanayi ithalatında yüksek teknoloji ürünlerinin payının yüzde 14,7, orta ileri teknoloji ürünlerinin payının ise yüzde 44 olduğunu görmek lazım. 
Ülke ithalatındaki gerilemenin tüketim ve yatırım mallarından çok hammadde ithalatındaki azalmadan kaynaklandığına da dikkat çekmek gerekiyor. 7 aylık dönemde, sermaye (yatırım) malı ithalatı 20 milyar 666 milyon dolardan 20 milyar 808 milyon dolara, tüketim malı ithalatı 16 milyar 541 milyon dolardan 16 milyar 913 milyon dolara yükselirken, ara (hammadde) malı ithalatı 15 milyar doların üzerinde azalarak 102 milyar 236 milyon dolardan 86 milyar 964 milyon dolara indi. Hammadde ithalatındaki azalmayı birkaç şeyle açıklamak mümkün. Birincisi üretimde yerinde sayma veya gerilemeyle, ikincisi yurtiçinden hammadde kullanımının artmasıyla açıklanabilir. Nitekim, döviz kurlarındaki yükselme hammaddelerin TL karşılığı fiyatlarını artırdı.
Yurtiçi hammadde kullanımının artması olumlu görülebilir ama üretimin yerinde sayması ve gerilemesi, hem büyümeye hem istihdama olumsuz yansıyacak demektir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-Yalnızlık

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?