-Yok olan çevre insanlığın sonunu getirecek
-Atmosfer
ve okyanuslar ısınıyor, kar ve buz miktarı
azalıyor,
deniz seviyesi yükseliyor, sera gazlarının atmosferdeki
konsantrasyonu
artıyor
-Deniz
seviyesi 1901 yılından bu yana 19 santimetre yükseldi
-Dünyada
her yıl 15 milyar ağaç yok ediliyor
-Yılbaşından
bu yana 2,2 milyon hektar orman alanı yok oldu.
Erozyonun
yok ettiği alan 3 milyon hektarı buldu. Karbondioksit
Emisyonu
16,3 milyar tonu geçti
-Dünyada
741 milyon insan açken, 680 milyon obez insan var
-Aşırı
kilolu insan sayısı 1 milyar 643 milyonu bulurken, her gün
açlıktan
ölen insan sayısı 20 bini 5 yaşın altında olmak üzere
31
binin üzerinde
-Her
yıl dünya genelinde verimsizleşen tarım alanı 12 milyon hektar
-Tarım
alanlarının yarıdan fazlası verimsizleşti ve sadece
yüzde
10’u geri kazanılabildi
Brezilya’nın
Rio de Janeiro kentinde 3-14 Haziran 1992 yılında toplanan Birleşmiş Milletler
Çevre ve Kalkınma Konferansı, dünyadaki en önemli çevre sorunları iklim
değişikliği ve çölleşme olarak belirledi.
İklim
değişikliğini önlemek küresel ısınmayı durdurmak amacıyla, atmosfere salınan
sera gazı miktarının sınırlandırılmasını hedeflendi ve atmosferde tehlikeli bir
boyuta varan insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının iklim sistemi üzerindeki
olumsuz etkisini önlemek ve belli bir seviyede durdurmak için Birleşmiş
Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi imzaya açıldı ve 21 Mart 1994’de
yürürlüğe girdi. Türkiye, “İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ”ne 24 Mayıs
2004’de 189’ncu taraf olarak resmen katıldı. 16 Şubat 2005’te fiilen yürürlüğe
giren Kyoto Protokolü’ne ise Türkiye 26 Ağustos 2009 tarihinde taraf oldu.
Bin yıllık
zaman diliminde görülmeyen iklim değişiklikleri 1950’lerden beri yaşandı.
Kuraklık ve seller sık sık görülmeye başlandı.
Hükümetlerarası İklim
Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 5.
Değerlendirme Raporu’na göre, 1950’den bu yana, atmosfer ve okyanuslar ısındı,
kar ve buz miktarları azaldı, deniz seviyesi yükseldi, sera gazlarının
atmosferdeki konsantrasyonları arttı. Küresel
ortalama deniz seviyesi 1901-2010 yılları arasında 19 santimetre yükseldi. Okyanuslar
21. yüzyıl süresince de ısınmaya devam edecek
Bütün bunlar çok büyük olasılıkla insan
faaliyetlerinden kaynaklandı.
Kuzey Yarım
Küre’de 1983-2012 yılları arasındaki dönem, olasılıkla son 1400 yılın en sıcak 30 yıllık dönemi
olarak kayıtlara geçti. Küresel ortalama yüzey sıcaklığı verileri,
1901-2012 döneminde yaklaşık 0,9 derecelik bir artış gösterdi.
Dünyaca ünlü bilim dergisi Nature’da
yayınlanan ABD’nin Yale Üniversitesi’nden bilimadamlarının araştırmasına göre,
dünyada 3 trilyon 40 milyar ağaç var. Kişi başına düşen ağaç sayısı da 422
adet. Her yıl yaklaşık 15 milyar ağaç, tarım arazisi açma, kötü orman yönetimi,
yangınlar nedeniyle yok oluyor. İlk uygarlıkların 11 bin 700 yıl önce ortaya
çıkmasından bu yana yeryüzündeki ağaç sayısı, yüzde 46 küçüldü.
En geniş orman alanları, Rusya, Kuzey
Amerika ve İskandinav ülkelerinde bulunuyor. Tropik ormanlar ise ağaçların yüzde
43'ünü barındırıyor.
-İklim değişikliği tarımı da vuruyor-
İklim değişikliği tarımı da vuruyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) göre, 2050 yılında 9 milyarın
üzerinde olacak dünya nüfusunu beslemek için tarımsal üretim en az yüzde 60
artırılmalı. Oysa 14,9 milyar hektarlık (Türkiye 78 milyon hektar, dünyanın yüzde
0,52’si) dünya karasal alanının sadece 1,5 milyar hektarında (Türkiye 23,9
milyon hektar, dünyanın yüzde 1,59’u), yüzde 10,07’sinde tarımsal üretim
yapabiliyoruz. FAO, her yıl 1,3 milyar ton gıdanın israf edildiğini belirtiyor.
Birleşmiş Milletler eski Genel Sekreteri Ban Ki-moon, 17
Haziran Dünya Çölleşme Günü ile ilgili bir konuşmasında, çölleşmenin başta gıda
hakkı olmak üzere insan hakları için bir engel teşkil ettiğini belirterek, vahim
bir tablo çiziyor ve şunları kaydediyor:
“Verimliliğinin
azaldığı yerlerde yaşayan insanlar yetersiz beslenmeden en fazla etkilenenler
oldu. Toprakların kötü kullanımının 2035 yılına kadar küresel gıda üretiminin
yüzde 12 azalmasına yol açacağı yönündeki öngörünün doğru çıkması halinde,
yetersiz beslenen kesimin durumunun daha da kötüye gidecek. Gıda güvenliği de
su kaynaklarının azalmasından etkileniyor. Toprakların verimsizleşmesi
nedeniyle tarlalar daha az yağmur suyu ve kar suyu depolayabiliyor. On yıl
içinde dünyada her üç kişiden biri suların kıt olduğu koşullarda yaşıyor
olabilir. Her yıl dünya genelinde 12 milyon hektar tarım alanının, bir diğer
deyişle Benin ya da Honduras büyüklüğünde bir bölgenin verimsizleşmesine yol
açıyoruz. Tarım alanlarının yarıdan fazlası verimsizleşti ve sadece yüzde 10’u
geri kazanılabildi. Eğer topraklarımızı kullanma şeklini değiştirmezsek,
küresel gıda, içme suyu, biyoyakıt ve kentsel büyüme ihtiyaçlarının
karşılanması için her yıl Norveç büyüklüğünde bir alanı tarıma açmamız şart
olacak. Bu da ormanların kesilmesi ve diğer olumsuz çevre etkileri anlamına
geliyor.”
Ban Ki-moon’a göre, “tehlike sadece bununla da kısıtlı
değil”, dünyanın ısınmasına yol açan gazların salınımının dörtte biri
toprakların verimsizleşmesi ve tarlaların diğer uygun olmayan kullanımı
nedeniyle gerçekleşiyor. İklim değişikliği ve tarım alanlarının sürdürülemez
şekilde kullanımı dünyanın dört bir yanında tatlı su kaynaklarının azalmasına
neden oluyor. Bunun sonucu olarak her on yılda küresel gıda üretiminin yüzde 2
azalacağı öngörülüyor.
http://www.worldometers.info/tr/ye
göre, bu yıl yok olan orman alanı 2,2 milyon hektarı geçti. 3 milyona hektara
yakın alan erozyonla yok oldu. Şu ana kadar gerçekleşen karbon dioksit emisyonu
16,3 milyar tonu geçti. Dünyada aç insan sayısı 741 milyonken, obez sayısı 680
milyonu, aşırı kilolu insan sayısı ise 1 milyar 643 milyonu buluyor. Her gün açlıktan
ölen insan sayısı ise 31 bini geçiyor. Bunun 20 bini 5 yaşın altındaki
çocuklardan oluşuyor.
Yorumlar
Yorum Gönder