-Aslında FFP Bizim Kurtarıcımız!


UEFA, Avrupa’da oynanan ön eleme karşılaşmalarının ardından 16 Ağustos 2018’de Ağustos ayı kulüpler sıralamasını açıkladı. Reel Madrid, Atletico Madrid ve Bayern Münih’in ilk üç sırayı paylaştığı listeye, Beşiktaş 26’ncı, Galatasaray 51’nci, Fenerbahçe 61’nci, Trabzonspor 76’ncı, Başakşehir 140’ncı sıradan girebildi.
İlk 100’de sadece ve sadece dört takımımızın olması nedense beni hiç şaşırtmadı.

Her zaman olduğu gibi ülkece futbolda başarısızlık konusunda olağanüstü derecede başarılı olduğumuzu tekrar gömüş olduk. Diyeceksiniz ki bu kadar acımasız bir eleştirinin futbolumuza ne faydası olur? Artık kendimize karşı acımasız olma zamanının geldiğini düşünüyorum. Çünkü kulüplerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan yayın gelirleri bakımından Türkiye, Avrupa’da 6’ncı sırada bulunmasına rağmen, sıralamada bir türlü buna uygun bir yere çıkamıyor. Türkiye’nin yaklaşık olarak beşte biri yayın gelirine sahip Belçika’dan da ilk 100’e bizimle eşit sayıda takımın girmesi gerçekten de çok manidardır. Eğer şimdi acımasız olup başarısızlığımızı kabullenmezsek, gelecekte çok daha fazla pişman olacağız.
Peki yanlış yaptığımız ve değiştirmemiz gereken şeyler neler? İlk önce belki de en önemli yanlışımıza değinmek istiyorum. Kulüplerimiz bütçelerini iyi yönetemiyorlar. Parayı doğru harcayamıyorlar. Transferleri ihtiyaca uygun bir şekilde ve yerinde yapamıyorlar. Büyük paralar ödeyerek oyuncu alırken, hiçbir zaman getirisi yüksek bir şekilde satamıyorlar. Bunun nedeni de kulüplerimizin aldığı oyuncuların çok büyük bir çoğunluğunun yaşlı oyunculardan oluşmasıdır. Van Persie örneğinde olduğu gibi ülkemize tatile gelmiş oyunculara milyonlarca Euro para verip, sonrasında takımdaki huzuru bozması nedeniyle bırakın gelir elde etmeyi neredeyse üzerine para vererek takımdan gönderilebilmesi durumu özetliyor.
 Tabii böyle hatalar Türk takımlarını mali açıdan çökertiyor ve Avrupa’nın en çok borcu olan üçüncü ligi olmamıza neden oluyor. Dört büyük kulübümüzün toplam borcu 10 milyar liraya dayandı.
Bu durumu ancak genç oyunculara yatırım yaparak tersine çevirebiliriz. Artık, yaşlı ama meşhur futbolcu devri bitmelidir.
“2012-2013’den itibaren kulüpler transferlere gelirlerinden daha fazla harcama yapmayacak.
Futbolculara yapılacak ücret, maaş ve prim ödemeleri, toplam gelirin yüzde 70’ini geçemeyecek.
Kulüplerin altyapı, stadyum ve antrenman sahası için yapacağı yatırım amaçlı harcamalar başa baş noktası hesaplamalarına dahil edilmeyecek”  gibi Finansal Fair Play kurallarının bize ne zararı var.
Bu kriterlerin de bize gösterdiği gibi ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız ve en önemlisi aldığımız oyuncuları en azından aynı fiyata satabilmeliyiz, yani zarar etmemeliyiz. Bunun için de yaşlı oyuncular yerine transferde önceliği gençlere vermeliyiz ve oyuncu yetiştirmeliyiz. Kulüplerimizin FFP’nin koyduğu bu kriterlere, ceza alma korkusundan dolayı değil de doğrusu bu olduğu için uymaya başlaması şarttır. Ne zaman ki kulüplerimiz FFP’yi benimserler işte o zaman UEFA listesinde 4 değil 14 Türk takımı olur.

Doruk Türkyılmaz

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-Yalnızlık

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?