-Bitkisel üretimde meyve ve sebzenin payı arttı…

-

-Toplam 158,9 milyar liralık bitkisel üretimin olduğu Türkiye’de,
2018’de tahıl ve diğer bitkisel ürünlerin payı yüzde 41,3’den
yüzde 39’a inerken, sebzelerin payı yüzde 24,9’dan yüzde 26,1’e,
meyvelerin payı yüzde 33,8’den yüzde 35’e çıktı
-2018’de 62 milyar liralık tahıllar ve diğer bitkisel ürün, 41,4 milyar
liralık sebze, 55,5 milyar liralık meyve üretildi


Ankara – 21.03.2019 – Bitkisel üretimde meyve ve sebzenin payı arttı. Toplam 158,9 milyar liralık bitkisel üretimin olduğu Türkiye’de, 2018’de tahıl ve diğer bitkisel ürünlerin payı yüzde 41,3’den yüzde 39’a inerken, sebzelerin payı yüzde 24,9’dan yüzde 26,1’e, meyvelerin payı yüzde 33,8’den yüzde 35’e çıktı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2017 yılında 135 milyar 885 milyon lira olan bitkisel üretim değeri, 2018 yılı geçici sonuçlarına göre yüzde 16,9 artarak 158 milyar 871 milyon liraya yükseldi. Üretim değeri tahıllarda yüzde 6,6, patates, kuru baklagiller, yenilenebilir kök ve yumrularda yüzde 19,9, yağlı tohumlarda yüzde 21, tekstilde kullanılan ham bitkilerde yüzde 31,2, sebzelerde yüzde 22,3, meyvelerde yüzde 20,9, baharat bitkilerinde yüzde 6, çayda yüzde 33,8 artarken, tütünde yüzde 13,2, şekerpancarında yüzde 10,6 geriledi.
Türkiye’de 2018 yılında 33 milyar 788 milyon liralık tahıl, 9 milyar 776 milyon liralık patates, kuru baklagil, yenilebilir kök ve yumru, 5 milyar 826 milyon liralık yağlı tohum, 1 milyar 260 milyon liralık tütün, 4 milyar 7 milyon liralık şeker pancarı, 6 milyar 991 milyon liralık tekstilde kullanılan ham bitki, 284 milyon liralık parfümeri, eczacılık ve benzeri alanlarda kullanılan bitki ve yem bitkileri tohumu, 41 milyar 397 milyon liralık sebze, 55 milyar 531 milyon liralık meyve, içecek ve baharat bitkisi üretimi yapıldı.
Ana ve alt gruplara göre bitkisel üretim değerleri, toplam bitkisel üretimdeki payları ve değişim oranları şöyle:

2018 ana ve alt gruplara göre bitkisel üretim değerleri ve değişim oranları
2017 (Milyon TL)
Pay (Yüzde)
2018 (*) (Milyon TL)
Pay (Yüzde)
Değişim (Yüzde)
Toplam
135.885
100,0
158.871
100,0
16,9
Tahıllar ve diğer bitkisel ürünler
56.119
41,3
61.944
39,0
10,4
Tahıllar
31.705
23,3
33.788
21,3
6,6
Patates; kuru baklagiller; yenilebilir kök ve yumrular
8.153
6,0
9.776
6,2
19,9
Yağlı tohumlar
4.816
3,5
5.826
3,7
21,0
Tütün
1.451
1,1
1.260
0,8
-13,2
Şekerpancarı
4.484
3,3
4.007
2,5
-10,6
Hayvan pancarı
11
0,0
12
0,0
6,2
Tekstilde kullanılan ham bitkiler
5.329
3,9
6.991
4,4
31,2
Parfümeri, eczacılık ve benzeri alanlarda kullanılan bitkiler ve yem bitkileri tohumu
171
0,1
284
0,2
66,1
Sebzeler
33.846
24,9
41.397
26,1
22,3
Yumru ve kök sebzeler
3.102
2,3
3.785
2,4
22,0
Meyvesi için yetiştirilen sebzeler
28.074
20,7
34.724
21,9
23,7
Başka yerde sınıflandırılmamış diğer sebzeler.
2.670
2,0
2.888
1,8
8,2
Meyveler, içecek ve baharat bitkileri
45.920
33,8
55.531
35,0
20,9
Üzüm
4.079
3,0
4.691
3,0
15,0
Turunçgiller, yumuşak çekirdekliler, taş çekirdekliler ve diğer meyveler
38.666
28,5
46.750
29,4
20,9
Baharat bitkileri
575
0,4
610
0,4
6,0
Çay
2.600
1,9
3.480
2,2
33,8
(*): 2018 bilgileri geçicidir






Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-
Yeniden düzenlenmiş -Döviz kurları Türkiye açısından her zaman sorun oldu. Geçmişte ABD Doları, Alman Markı, şimdi ABD Doları ve Avro’nun seviyesi Türk ekonomisindeki birçok parametreyi etkilediğini söylemek yanlış olmaz -Enerji açısından dışa bağımlı olan Türkiye, enerjiyi, hammaddeleri dolar, sanayi ürünlerinin çoğunu ise Avro ödeyerek alıyor. İhracatının yarıya yakınını AB ülkelerine yapan, turizm gelirlerinin büyük bölümünü bu ülkelerden sağlayan Türkiye’nin, döviz gelirlerinde avronun ağırlığı fazla… -Halen 3,3835 düzeyinde olan Merkez Bankası dolar alış kuru, yıl sonuna kadar böyle devam ederse, 2016 yılında ortalama kuru 3’ün üzerinde 3,0090 olarak gerçekleşecek -Bu durumda, Türkiye’nin GSYH’si 726,1 milyar dolarlık tahminin de düşecek, 2009’dan bu yanaki en düşük düzey olan 713,9 milyar dolara inecek -Kişi başına GSYH de tahmin edildiği gibi 9 bin 243 dolar olmayacak 9 bin 6 dolara düşecek -Türkiye, enerjinin hemen hemen tamamını ABD Dolar
Devamı

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-
          Neden 1994 krizi? Geçmişte de birçok kriz yaşayan, bu krizlerden derinden etkilenen bir ekonomi olan Türkiye’de, 1994 krizi, öncekilerle karşılaştırıldığında oldukça farklı bir krizdir. Yazıya konu olarak neden 1994 krizi seçilmiştir? Birinci neden yazının hacmiyle ilgilidir. Bütün krizleri yazmaya ne zamanımız ne de gücümüz yetmeyecekti. Bu nedenle konu olarak bu yazının yazıldığı tarihten önceki kriz olan 1994 krizi ele alındı.  Diğer bir neden ise Türk ekonomisinin her zaman temel sorunu olagelmiş cari işlemler krizi özelliği taşımasının yanı sıra 1994 krizinin, aynı zamanda, gelişmiş bir ekonomide görülen finans krizi niteliğinde olmasıdır. Bu oldukça dikkat çekicidir.  Üçüncü bir neden de bu krizin rakamsal boyutlarının öncekilerle karşılaştırılamayacak kadar büyük olmasıdır. İşte bu nedenlerle bu yazıya konu olarak 1994 krizi seçilmiştir.
Devamı

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-
Yeniden düzenlenmiş -Merkez Bankası’nda, 15 Ocak 2008 tarihinde 1 lira 14,49 kuruşa kadar inen, 13 Ağustos 2018’de 6 lira 89,22 kuruşa kadar çıkan, 12 Ağustos 2018 gecesinde serbest piyasada 7 lira 22 kuruşu gören dolar kuru, ardından 30 Kasım 2018’de 5 lira 16,63 kuruşa kadar inmişti -Daha sonra dalgalı bir seyir izleyen dolar kuru, halen 5 lira 70,19 kuruş seviyesinde bulunuyor -Birinci Dünya Savaşı öncesi 22,5 kuruştan işlem gören ABD Doları, paradan 6 sıfır atılmasaydı, bugün 5 milyon 701 bin 900 lira olacaktı -ABD Doları, Merkez Bankası döviz kuru, 12 Temmuz 2019  itibarıyla son bir yılda yüzde 18,14, son iki yılda yüzde 57,99,  son üç yılda yüzde 97,05, son dört yılda yüzde 113,91,  son beş yılda yüzde 168,06, 16 Ocak 2008-12 Temmuz 2019 arasında geçen yaklaşık on bir buçuk yılda ise yüzde 398,03 arttı -Böylece, dolar, TL karşısında, son bir yılda 1,2, son 5 yılda 2,7, on bir buçuk yılda ise 5 katına yükseldi -Dolar, 27 Ağustos 2013’te 2, 7 E
Devamı

-Yalnızlık

-
İngiliz yazar Aldous Huxley, “vücut bulmuş her ruh yalnızlığa mahkûmdur” der. Aristoteles, “yalnızlıktan hoşlanan ya vahşi bir hayvandır ya da Tanrı” sözleriyle yalnızlığın insan doğasına ters olduğunu anlatır. Yine de önünde sonunda yalnızlık bizi yaşamımızın bir yerinde bulur. Kaçış yok… Yaşayacağız. Kaçış yok ama bazıları hiç istemese de yalnızlığı yaşarlar. Ece Ayhan ne güzel anlatmış bunu; “Ey yalnızlık! Herkesin koynuna girip çıkarsın da bir tek benimle mi düzenli bir ilişkin var?” diye… Çoğu büyük şairin ilham kaynağıdır yalnızlık. Aşkların son durağıdır. Her şeyi paylaşabilirsiniz. Mutluluk bile paylaşılır. Paylaşınca artar. Fakat, yalnızlığın büyük şairlerinden Özdemir Asaf’ın dizelere döktüğü gibi “yalnızlık paylaşılmaz, paylaşılsa yalnızlık olmaz”.
Devamı

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?

-
Güçlü bir ekonomi için yapılması gerekenler ve yol bellidir. Ekonomik ve siyasi istikrarı kurup koruyarak, üretime ve ihracata dayalı bir ekonomik yapı kurmak. Petrol, doğalgaz veya başka bir şey… Büyük miktarda döviz sağlayan bir geliriniz yoksa ki bu “büyük miktar” nüfusunuza ve ekonomik gelişmişliğinize göre değişir. Kuveyt için elde ettiği petrol geliri yeterli olabilir ama o gelir Türkiye boyutlarındaki bir ülkeyi kurtarmaz. Veya gelir seviyesi altlarda yer alan Sierra Leone’ye yetecek döviz geliri ile hemen hemen o ülkeye yakın nüfusa sahip Danimarka’nın ihtiyacı olan döviz geliri aynı olmaz. Sonuç olarak Türkiye boyutlarındaki bir ülke sadece petrol ve doğalgaz gibi gelirlerle ekonomisini sürdüremez. Nitekim, Suudi Arabistan’ın dünyada en büyük petrol geliri elde eden ülkesi olmasına rağmen tam bir ekonomik kriz yaşadığını görüyoruz. Buradan şu sonuç da çıkarılabilir Kerkük-Musul hayali kuranlar ve ülkenin oradan sağlanacak petrol ve doğalgaz geliriyle zengin olacağını dü
Devamı