-İşsizliği azaltmanın maliyeti…

-2017 yılında 263,8 milyar dolar yatırım yapan Türkiye,

istihdamı 1 milyon 619 bin kişi artırmış ve işsizliği

581 bin kişi düşürmüştü

-Benzer mantıkla gidersek, işsiz sayısını 2,5 milyon azaltarak,

4,3 milyondan 1,8 milyona indirmek için, 2017’de yaptığı

263,8 milyar dolar yatırımla, 1 milyon 619 bin ek istihdam

yaratan Türkiye’nin, 2019 yılında 407,3 milyar dolar yatırım

yapması gerekiyor

-Bu olursa işsizlik oranı da yüzde 13,5’den yüzde 5,6’ya geriliyor

Ankara – 27.03.2019 – İşsizliği azaltmak o kadar kolay görünmüyor. Bilindiği gibi işsiz sayısı, Aralık ayı itibarıyla son bir yılda 1 milyon 11 bin kişi artarak 4 milyon 302 bin kişiye yükselmişti. Aralık 2016’da 3 milyon 872 bin olan işsiz sayısı, Aralık 2017’de 3 milyon 291 bine kadar indikten sonra yeniden yükselerek 4,3 milyonun üzerine çıktı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Yıllık Program verilerine göre, 2017 yılında 36,3 milyar doları kamu, 227,5 milyar doları özel sektör olmak üzere toplam 263,8 milyar dolar yatırım yapan ve yüzde 4,9 büyüme hızı yakalayan Türkiye, teşviklerin de katkısıyla istihdamı 1 milyon 619 bin kişi artırmış, 26 milyon 669 binden 28 milyon 288 bine çıkarmış ve işsizliği 581 bin kişi düşürmüştü. İş gücünün 1 milyon 39 bin artışla 30 milyon 540 binden 31 milyon 579 bine çıkmasına rağmen, işsizlik oranı yüzde 12,7’den yüzde 10,4’e inmişti.

2018 yılı Aralık ayında işgücü geçen yılın aynı ayına göre 378 bin artarak 31 milyon 957 bine yükseldi. İstihdam bu dönemde, 633 bin kişi azalarak, 28 milyon 288 binden 27 milyon 655 bine geriledi. İşsiz sayısı 1 milyon 11 bin kişilik artışla 3 milyon 291 binden 4 milyon 302 bine, işsizlik oranı ise yüzde 10,4’den yüzde 13,5’e çıktı.

Benzer mantıkla gidersek, işsiz sayısını 2,5 milyon azaltarak, 4,3 milyondan 1,8 milyona indirmek için, 2017’de yaptığı 263,8 milyar dolar yatırımla, 1 milyon 619 bin ek istihdam yaratan Türkiye’nin, 2019 yılında 407,3 milyar dolar yatırım yapması gerekiyor.

Bu düzeyde bir yatırımla, işsiz sayısı 4,3 milyondan 1,8 milyona iner, istihdam 27 milyon 655 binden 30 milyon 155 bine çıkar, işgücü aynı kalmak kaydıyla, işsizlik oranı da yüzde 13,5’den yüzde 5,6’ya geriler.


-Yatırım maliyetleri arttı

Yatırımı dolar cinsinden hesaplamak ne kadar doğru denebilir. Bence çok yanlış değil. Çünkü, yatırım harcamalarında önemli oranda döviz gideri oluşuyor.  Doğrudur, 2017’nin dolar kuruyla günümüz dolar kuru aynı değil. Fakat maliyetler de aynı değil. Yatırım maliyetleri çoğu unsurda en az dolar kuru kadar, hatta daha fazla arttı. İnşaat maliyet artışları bunun iyi bir göstergesi. Oniki aylık ortalamalara göre, 2018 yılında, tüketici fiyatları enflasyonu yüzde 16,33, yurt içi üretici fiyatları enflasyonu yüzde 27,01, milli gelir enflasyonu olan deflatör yüzde 16,15 artış gösterdi. Yatırım harcamaları tüketici ve deflatörden daha çok yurt içi üretici fiyatlarıyla ilgili bir konu. Çünkü yatırım malları üretici fiyatıyla satılıyor.
2018’de, ortalama dolar satış kurunu her ne kadar TÜİK ithalata göre ağırlıklandırılmış olarak 4,7201 lira açıklasa da Merkez Bankası verilerine göre 4,8221 lirayı buldu. 2017 yılı ortalama dolar kuru 3,6543 (TÜİK’e göre 3,6484) düzeyindeydi. 2018 yılında TÜİK’e göre ithalata göre ağırlıklandırılmış ortalama kur yüzde 29,37, Merkez Bankası’na göre ortalama kur yüzde 31,96 arttı. 12 aylık ortalamalara göre yurt içi üretici fiyatları enflasyonunun yüzde 27,01 arttığı düşünüldüğünde arada pek de bir farkın olmadığı görülüyor.
Üstelik yatırım maliyetinin tek unsuru yurt içi fiyat endeksi de değil. Yatırım maliyetleri etkileyen ithalat birim fiyatları, ithal malların TL karşılığı, faiz gibi finansman giderleri, kira gibi rant giderleri, arsa maliyetleri, işgücü maliyetleri gibi birçok unsur da var. İthal ürün fiyatlarına döviz kur artışlarının yansıtıldığı da bir gerçek.
Kısaca, döviz kurları artsa da 2017’de 263,8 milyar dolar yatırımla elde edilecek istihdam, katma değer günümüzde de pek değişmedi. TL olarak bu miktar en az yüzde 30 düzeyinde artsa da dolar bazında hemen hemen aynı kaldı.
Bu gerçekten hareketle, 2017 yılı göstergelerini esas alarak, 2019 yılında 407,3 milyar dolar yatırım yaparak 2,5 milyon ek istihdam ancak sağlayabiliriz.

-Evdeki hesap çarşıya uyar mı?

Tabii ki evdeki hesap çarşıya uyar mı, bu kadar yatırım olur mu? Olması imkansız. Gayri safi yurt içi hasılanın 2018’de 784,1 milyar dolara, Merkez Bankası kurunu esas alırsak 767,5 milyar dolara indiği, 2019’da bu rakamın daha da azalacağı bir ortamda, toplam yatırımlar en fazla 200-220 milyar dolarlarda kalır. Türkiye, 407,3 milyar dolarlık yatırımı da günümüz koşullarında en az 2 yılda gerçekleştirebilir.

-Yapılması gerekenler

Yapılması gereken bellidir. Kurun daha fazla yukarı çıkması güven tesis ederek, para ve maliye politikalarıyla engellenmelidir. İstihdam yaratan, katma değer sağlayan yatırımlara öncelik verilmelidir. Türkiye, hızla üretime yönlenmeli, istikrarlı bir büyüme sağlanmalıdır. Verimlilik artırılmalı, katma değer yaratılmalı, orta ve yüksek teknoloji ihracatına öncelik verilmelidir. Devlet, ekonomik büyümeyi harekete geçirecek şekilde harcamalarını artırmalı, daha fazla kişiyi istihdam etmelidir. Sosyal politikalar hariç getirisi olmayan yatırımdan kesinlikle kaçınmalıdır. Ülkede servet ve gelirin dengeli bir şekilde dağıtılmasına yönelik politikalar uygulanmalıdır. Kırsal kalkınma yatırımlarına öncelik verilmelidir. Türkiye gibi dolarize olmuş bir ekonomide kur makul düzeylerde tutulmadıkça enflasyonun, dolayısıyla faizlerin düşürülemeyeceği bilinmeli, kararlılıkla sürdürülmesi gereken enflasyonla mücadelede bu unsurlar da dikkate alınmalıdır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-Yalnızlık

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?