-Ekonomide güveni sağlayamazsak işimiz zor…
Döviz kurlarında artışın başladığı Nisan
2018’de 100’ün altına inen ekonomik güven endeksi, 2019’un Ekim, Kasım
aylarında yükselse de hala 91,3 ile 100’ün altında seyrediyor.
Öncelikle ekonomik güven endeksinin
100’den büyük olmasının genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den
küçük olmasının ise kötümserliği gösterdiğini belirtelim. Bu durumda 91,3 ile
iyimserliğin henüz sağlanamamış olduğunu da vurgulayalım. En son Mart 2019’da
100’ün üzerinde gerçekleşen ekonomik güven endeksi, 20 aydır kötümserlikle
devam ediyor.
Ekonomik güven endeksi, 5 alt endeksten
oluşuyor. Bunlar tüketici, reel kesim, hizmet sektörü, perakende ticaret
sektörü, inşaat sektörü güven endeksleri… Bu endeksler içinde iyimserliğin
göründüğü alt endeksler 105,9 ile reel kesim güven endeksi ile 101,2 ile
perakende ticaret sektörü güven endeksi. Diğer 3 alt endeks 100’ün altında
seyrediyor. Yani alanlarda kötümserlik hakim… Hizmet sektörü güven endeksi 91,3
ile 100’e yakınken, inşaat sektörü ve tüketici güven endeksleri en kötümser
olanları. İnşaat sektörü güven endeksi 63,9 iken tüketici güven endeksi 59,9
düzeyinde bulunuyor.
Özellikle tüketici güven endeksi,
ekonomi için çok önemli. Bilindiği gibi ekonomi, her ne kadar maddi temellere
dayansa da aynı zamanda insan davranışlarının etkisinin hayati olduğu bir alan.
Bir ekonomide ekonomiye yönelik güven yoksa, tüketici güven duymuyorsa o
ekonominin işi gerçekten zor. Çünkü, sağlanacak güvenle yatırım kararları
alınacak, geleceğe yönelik planlamalar yapılacak. Ayrıca tüketici güveni
kötümser ise ekonomide canlılığı sağlamak da çok zor bir hal alıyor.
Peki tüketici güveni ne zamandan bu yana
100’ün altında? 2006 Mayıs ayından sonra hiç 100’ün üzerine çıkmadı. Buna göre,
161 aydır, bir diğer ifadeyle 13 yıl 5 aydır iyimserliğe geçilemedi. Yani hep
kötümser... hep kötümser…
Tüketici güven endeksi 4 alt endeksten
oluşuyor. Bunlar hanenin maddi durum beklentisi, genel ekonomik durum
beklentisi, işsiz sayısı beklentisi, tasarruf etme ihtimali…
Kasım 2019 verilerine göre, hanenin maddi
durum beklentisi 79,3 ile kötümser, genel ekonomik durum beklentisi 78,5 ile
kötümser, işsiz sayısı beklentisi 58,8 ile kötümser, tasarruf etme ihtimali ise
23 ile kötümser hatta berbat.
Görünen o ki nüfusun büyük bölümü,
tasarrufu bırakın, tasarruf etme ihtimalini bile düşünemiyor.
Ekonominin krizden çıkması için
öncelikle tüketicide güveni sağlamak gerekiyor. Kötümser olmayalım ama tüketici
güvenmeden, ekonomiye güven sağlanmadan ekonomide yükselişe geçme ihtimalini
düşünmek fazla iyimserlik olacak.
Gerçekçi olmak ekonomiyi iyi yönetmenin
ön şartıdır.
Bu köşe yazısı 28 Kasım 2019’da https://www.borsatek.com/ internet sitesinde yayınlanmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder