-Zayıf TL’ye rağmen ihracat yerinde sayıyor


Borsatek’te 16 Kasım tarihinde yazdığım “Dolar ve Ekonomiye Etkileri” yazımda “Türk ekonomisinin en temel sorunlarından biri dış ticaret açığıdır. Öyle ki Türk ekonomisi 1946 yılından bu yana dış ticaret açığı vermektedir. Bu açık, turizm, navlun gibi hizmet gelirleriyle kapatılmaya çalışılsa da kapatılamamış ve ülkenin her zaman bir cari açık sorunu olmuştur” ifadelerine yer vermiştim.
Bugün açıklanan Ekim ayı dış ticaret rakamları da bunu ortaya koyuyor. Ekim ayında ithalattaki yüzde 8’lik artışa karşın ihracat yüzde 0,1 geriledi. Ocak-Ekim döneminde ithalat yüzde 12,8 azalırken, zayıf TL desteğine rağmen ihracat sadece yüzde 2 arttı. Ocak-Ekim dönemindeki ihracat artışı ancak 2,8 milyar dolar oldu. İthalatta Ocak-Ekim dönemindeki 24,3 milyar dolarlık gerilemenin sebebi de belli. Ekonomideki daralma, dövizdeki yükselmeye bağlı olarak ithal malların fiyatında görülen aşırı artış...


Sanılanın aksine Türkiye’de tüketim malı ithalatının sınırlı olması, ithalatın ağırlıklı bölümünün ham madde ithalatına dayanması sebebiyle ekonomideki daralma, yatırımların azalması, üretimin gerilemesi ya da ithal malların fiyatlarının artması doğrudan ithalatı vurur. Ocak-Ekim döneminde yapılan yaklaşık 166 milyar dolarlık ithalatın 20,7 milyar dolarını sermaye (yatırım) malları, 14,9 milyar dolarını tüketim malları, 0,5 milyar dolarını diğer mallar ve 129,9 milyar dolarını ise ara (ham madde) mallar ithalatı oluşturdu.
Ekim ayında ithalatta görülen yüzde 8’lik artışın nedeni de esas itibarıyla tüketim ve ham madde ithalatından kaynaklandı. Oransal olarak en fazla artış ise yüzde 25,1 ile tüketim malları ithalatında görüldü.
Rakamlara bakıldığında, 2018 yılında 167,9 milyar dolar olan ihracat, 2019’u 170-171 milyar dolarla yılı kapatacak gibi görünüyor. 2018 yılında 223 milyar dolar olan ithalat ise, bu yıl, 194 milyar doların biraz üzerinde gerçekleşecek gibi duruyor.
Ekonomik krizden önce, 2017 yılında 157 milyar dolar olan ihracat, zayıf TL desteğine rağmen, iki yılda ancak 13-14 milyar dolarlık bir artış gösterecek.
İthalat, 2016 yılındaki 198,6 milyar dolarlık ithalat hariç, 2011’den bu yana hep 200 milyar doların üzerinde seyretmişti.
Yine 2017 yılında 233,8 milyar dolar olan hatta 2013 yılında 251,7 milyar dolara kadar çıkan ithalatta ise 2018-2019 yıllarında 40 milyar dolara yakın bir kayıp yaşanacak.
Dış ticarette önemli olan dengedir. Sağlıklı ve gelişmiş bir ekonomide ihracatın da ithalatın da milli gelire oranı fazladır. Fakat, dış ticaret dengesi sürdürülebilir olmalıdır.
Türkiye’nin milli gelirini yükseltirken, çok daha fazla ithalat yapmasında hiçbir sakınca yoktur ama bir o kadar ihracat yapabilmelidir.
Yalnız, 2018 yılında, 17 milyon nüfuslu Hollanda’nın 723 milyar dolarlık ihracat, 646 milyar dolarlık ithalat, 82 milyon nüfuslu Almanya’nın 1 trilyon 557 milyar dolarlık ihracat, 1 trilyon 287 milyar dolarlık ithalat yaptığını, 82 milyon nüfuslu Türkiye’nin ise ihracatının 168, ithalatının 223 milyar dolarda kaldığını göz önünde bulundurursak, dış ticarette alacağımız daha çok yol olduğu da açıktır.
Bu köşe yazısı 29 Kasım 2019’da https://www.borsatek.com/ internet sitesinde yayınlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-Yalnızlık

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?