-Çin’in ilk çeyrek küçülmesi ekonomide durumun vahim olduğunu gösterdi
-Kim ne derse desin, IMF’nin 2020 için yüzde 3 küresel küçülme
tahmini tutmayacak
Görünen o ki küresel ekonomiyle ilgili 2020 için yüzde
3,3 olan büyüme tahminini yüzde 3 küçülmeye çeviren IMF, daha çok düzeltme
yapacak. Dünya ekonomisinin altıda biri olan Çin, ilk çeyrekte yüzde 6,8
küçülmüşken, ABD’de işsizlik 21 milyon kişiyle son 90 yılın en yüksek
seviyesine çıkmışken bu tahminin tutmasına imkan yok.
IMF Başekonomisti Gita Gopinath 2020-2021 yıllarında
küresel milli gelirin 9 trilyon dolar birikimli kayba uğrayacağını söyleye
dursun, kaybın 19-27 trilyon dolara çıkacağına yönelik raporlar da ortaya
dolaşıyor.
Fon’un Türkiye tahminleri de tutmayacak gibi
görünüyor. Türk ekonomisi için 2020 için yüzde 5 küçülme, 2021 için yüzde 5
büyüme öngören IMF, yüzde 13,8 olan işsizlik tahminini de 2020 için yüzde 17,2,
2021 için ise yüzde 15,6 revize etti.
2021 için yüzde 5 büyüme tahminini de muhtemelen 2020 yılının baz etkisinin giderilmesi, kayıp 2020’nin etkisinin kaybolması için ortaya koydu. Fon’un 2020 ve 2021 büyüme tahminlerini baz alırsak, Türkiye, 2021’de 2020’yi telafi edecek, reel olarak 2019 milli gelirinin yüzde 99,75’ine ulaşacak. Yani 2020’den gelen kayıp yüzde 0,25’de kalacak. Peki bu gerçekleşir mi? Sanmıyorum.
2021 için yüzde 5 büyüme tahminini de muhtemelen 2020 yılının baz etkisinin giderilmesi, kayıp 2020’nin etkisinin kaybolması için ortaya koydu. Fon’un 2020 ve 2021 büyüme tahminlerini baz alırsak, Türkiye, 2021’de 2020’yi telafi edecek, reel olarak 2019 milli gelirinin yüzde 99,75’ine ulaşacak. Yani 2020’den gelen kayıp yüzde 0,25’de kalacak. Peki bu gerçekleşir mi? Sanmıyorum.
-IMF, Türkiye ile ilgili en büyük yanılgıyı işsizlik ve büyüme
tahminlerinde
yaşayacak
Bence IMF, Türkiye ile ilgili işsizlikle birlikte en
büyük yanılgısını büyüme tahminlerinde yaşayacak. Öncelikle çalışmak isteyip de
iş aramayan ama iş bulsa çalışacak olanlar ile mevsimlik çalışanlar dahil
edildiğinde işsiz sayısı 4,4 milyondan 7,3 milyona, işsizlik oranı ise yüzde 13,8’den
yüzde 21,1’e ulaşıyor. Buna koronavirüs salgınının neden olduğu ekonomik
sorunlar yüzünden işsiz kaldığı tahmin edilen 2 milyon kişi de dahil değil.
Bu kadar işsiz varken, ekonomi bu kadar sıkıntıdayken
enflasyonun yükselmesini beklemek gerçekçi olmaz. Fakat, düşmesini beklemek de
akla uygun değil. Maliyet kaynaklı genel fiyat seviyesinin döviz kurlarına
bağlı olarak maliyetlerin artmaya devam ettiği bir ortamda fiyat düşüşüne imkan
yok. Talep duracağı için enflasyonun yüzde 12,6 yerine yüzde 12 olması ihtimali
mümkün ama sokaktaki enflasyonun da TÜİK’in rakamlarıyla uyuşmadığı da halkın
çeşitli kesimleri tarafından dillendiriliyor.
-İlk
göstergeler ekonomi için alarm zillerini çaldırdı
Mart ve Nisan ayına yönelik ilk göstergeler, Türkiye
ekonomisi için aslında alarm zillerini de çaldırdı. Akaryakıt tüketiminde Mart
ayında yüzde 70’lere varan azalma, elektrikte Nisan’ın ilk yarısında yüzde
15’leri aşan gerileme, ihracatta Mart ayında yüzde 17,8’e ulaşan küçülme, Mart
ayı bütçesinde 43,7 milyar liralık rekor açık verilmesi ekonomide durumun iyi
gitmediğini gösteriyor.
Eğer Mart ayında başlayan, Nisan-Mayıs-Haziran
aylarında devam edecek gibi duran koronavirüs salgını, üçüncü çeyrekte de
sürerse Türk ekonomisi 7 aylık bir küçülme yaşayacak demektir.
Salgının yıl sonuna kadar devam edeceği riskini
düşünmek bile istemiyorum. Daha şimdiden 2 milyon insan işinden olmuşken,
ekonominin bu yılı artıda çıkaracağını düşünmek akıl dışılık olur.
Nereden
bakarsanız bakın küçülme yüzde 5’in altına inmez.
Bu
yazı Sonsöz Gazetesi’nde 21 Nisan 2020 tarihinde yayımlandı.
Yorumlar
Yorum Gönder