Enflasyonda hesaplar tutmayacak…

-TÜFE’de yüzde 14,03’e, Yİ-ÜFE’de yüzde 23,11’e yükseldi -Enflasyonda TÜFE’de son 18 yılın, Yİ-ÜFE’de son 19 yılın en yüksek kasım ayı enflasyonu gerçekleşti -Kasım ayında enflasyon, yıllık bazda, TÜFE’de 15, Yİ-ÜFE’de 17, aylık bazda TÜFE’de 25, Yİ-ÜFE’de 26 ayın en yüksek değerine ulaştı -Aylık artış TÜFE’de yüzde 2,30, Yİ-ÜFE’de yüzde 4,08’e çıktı Enflasyonda tüketici fiyatları endeksinde (TÜFE) son 18 yılın, yurtiçi üretici fiyatları endeksinde (Yİ-ÜFE) son 19 yılın en yüksek kasım ayı enflasyonu gerçekleşti. Aylık artış TÜFE’de yüzde 2,30, yurtiçi üretici fiyatları endeksinde (Yİ-ÜFE) Yİ-ÜFE’de yüzde 4,08’e çıktı. Enlasyon kasım ayında yıllık bazda, TÜFE’de 15, Yİ-ÜFE’de 17, aylık bazda TÜFE’de 25, Yİ-ÜFE’de 26 ayın en yüksek değerine ulaştı. Yİ-ÜFE’de aylık bazda Eylül 2018’deki yüzde 10,88’lik enflasyonun ardından son 26 ayın en yüksek enflasyonu yaşandı. TÜFE yıllık bazda yüzde 14,03, aylık yüzde 2,30, Yİ-ÜFE yıllık bazda yüzde 23,11, aylık bazda 4,08 arttı. Türkiye İstatistik Kurumu’nu (TÜİK), Kasım 2020 TÜFE ve Yİ-ÜFE verilerine göre, Kasım ayında TÜFE’de son 18 yılın en yüksek kasım ayı enflasyonu gerçekleşti. 2002’de yüzde 2,9 olan kasım ayı enflasyonundan bu yana en yüksek kasım ayı enflasyonu 2020 Kasım ayında görüldü. Tüm aylar hesaba katıldığında TÜFE’de aylık bazda 2018 Ekim ayındaki yüzde 2,67’lik enflasyon rakamından bu yana son 25 ayın en yüksek enflasyon rakamına ulaşıldı. Enlfasyon TÜFE’de aylık bazda bu yıl Şubat ayında yüzde 0,35’e kadar inmişti. TÜFE’de yıllık bazda ise Ağustos 2019’daki yüzde 15,01’den bu yana 15 aylık dönemin en yüksek enflasyonu görüldü. Kasım 2020’de yüzde 4,08 artan Yİ-ÜFE’de kasım ayları itibarıyla son 19 yılın rekoru kırıldı. Yİ-ÜFE’den önceki endeks olan toptan eşya fiyatları endeksinde (TEFE) Kasım 2001 yıl yüzde 4,2 artış yaşanmıştı. O tarihten bu yana kasım ayı TEFE/Yİ-ÜFE endeksi bu rakama ulaşamadı. 2001 Kasım ayında TÜFE’de de yüzde 4,2 artış görülmüştü. TÜFE'de (2003=100) 2020 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,30, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 13,19, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,03 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 12,04 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre artışın yüksek olduğu ana gruplar sırasıyla, yüzde 29,42 ile çeşitli mal ve hizmetler, yüzde 21,08 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 18,67 ile ulaştırma, artışın düşük olduğu diğer ana gruplar ise sırasıyla, yüzde 0,67 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 0,99 ile giyim ve ayakkabı, yüzde 5,19 ile haberleşme ve yüzde 7,00 ile eğitim oldu Buna karşılık ana harcama grupları itibarıyla 2020 yılı Kasım ayında azalış tek yüzde 0,19 ile eğitim grubunda görüldü. Alkollü içecekler ve tütün ana grubunda aylık değişim olmazken, ana harcama grupları itibarıyla 2020 yılı Kasım ayında artışın yüksek olduğu gruplar sırasıyla, yüzde 4,51 ile ulaştırma, yüzde 4,16 ile gıda ve alkolsüz içecekler ve yüzde 1,69 ile ev eşyası, en az artış gösteren gruplar ise yüzde 0,12 ile haberleşme ve yüzde 0,80 ile sağlık oldu. Kasım 2020'de, endekste kapsanan 418 maddeden, 54 maddenin ortalama fiyatında düşüş gerçekleşirken, 42 maddenin ortalama fiyatında değişim olmadı. 322 maddenin ortalama fiyatında ise artış gerçekleşti. Özel kapsamlı TÜFE göstergesi olan işlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'de 2020 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 2,14, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 13,26, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13,72 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 11,50 artış gerçekleşti. Yİ-ÜFE yüzde 20’lerin üzerine çıktı Yİ-ÜFE (2003=100) 2020 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 4,08, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 22,26, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 23,11 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 10,69 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 19,63, imalatta yüzde 25,04 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 0,58 ve su temininde yüzde 12,83 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında yüzde 30,07, dayanıklı tüketim malında yüzde 25,84, dayanıksız tüketim malında yüzde 18,90, enerjide yüzde 0,36 ve sermaye malında yüzde 27,85 artış oldu. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında yüzde 2,15, imalatta yüzde 4,33, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında yüzde 1,69 ve su temininde yüzde 0,49 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında yüzde 4,77, dayanıklı tüketim malında yüzde 2,74, dayanıksız tüketim malında yüzde 4,17, enerjide yüzde 2,79 ve sermaye malında yüzde 2,58 artış oldu. Yıllık en fazla azalış; yüzde 21,16 ile tütün ürünleri, yüzde 3,46 ile kok ve rafine petrol ürünleri, yüzde 3,37 ile ham petrol ve doğalgaz olarak gerçekleşti. Buna karşılık metal cevherleri yüzde 53,36, ana metaller yüzde 48,92, diğer mamul eşyalar yüzde 37,42 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık azalış; yüzde 5,57 ile tütün ürünleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık ana metaller yüzde 7,43, gıda ürünleri yüzde 6,40, kağıt ve kağıt ürünleri yüzde 5,46 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Merkez Bankasına Göre Enflasyonun 4 Nedeni Bir ekonomide enflasyon oluşmasının temel olarak 4 nedeni vardır: Talep Enflasyonu Talep enflasyonu; mal ve hizmet arzının, toplam talebin artış hızına ayak uyduramaması hâlinde ortaya çıkar. Bu gibi durumlarla, genellikle ekonominin toparlanma sürecine girdiği ve işsizlik oranlarında azalma yaşandığı dönemlerde karşılaşılır. Maliyet Enflasyonu Maliyet enflasyonu, petrol ve gıda gibi emtia fiyatlarının yükselmesi veya doğal afetler gibi nedenlerle üretim maliyetlerinde artış yaşanması sonucunda ortaya çıkar. Bu tür durumlarda, toplam arz azalır ve akabinde fiyatların genel seviyesinde yükselme yaşanır. Para Arzı Para arzının artması, enflasyonun oluşmasındaki bir başka unsurdur. Bu durumda, yatırım ve tüketim harcamaları artarak fiyatlar üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşur. Enflasyon Beklentileri Tüketici ve üreticilerin gelecekte fiyatların yükselmeye devam edeceği yönündeki beklentileri; enflasyonun oluşmasındaki diğer bir etkendir. Bu tür beklentiler, ücret talepleri aracılığıyla mal ve hizmet fiyatlarının artmasına neden olur. Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi, ülkemizde gıda ve tarım ürünleri piyasalarını yakından izlemek amacı doğrultusunda 9 Aralık 2014 tarihinde kurulmuş, Komite’nin sekretaryası 27 Aralık 2016 tarihinde Merkez Bankasına devredilmiştir. Bir dönem Başbakan Yardımcısı başkanlığında Ekonomi Bakanı; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı; Gümrük ve Ticaret Bakanı; Kalkınma Bakanı ve Maliye Bakanının bir araya gelmesi ile toplanan Komite günümüzde Hazine ve Maliye Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığının katılımı ile toplanmaktadır. Merkez Bankası, gıda fiyat gelişmelerinin izlenmesi ve önceliklerinin belirlenmesinde Komite’de yönlendirici bir rol üstlenmiştir. Merkez Bankası, üstlendiği sekretarya görevi doğrultusunda Gıda Komitesi’nde alınan kararları TCMB İnternet sitesinde yayımlanan basın duyuruları ile kamuoyunun bilgisine sunmaktadır. İşlenmemiş gıda fiyatlarındaki oynaklıkların enflasyon görünümünü bozmasının ve enflasyon öngörüleri üzerinde belirsizliğe neden olmasının engellenmesi amacıyla, Gıda Komitesi, çeşitli tedbirler uygulamaya koymuştur. Bunları konjonktürel tedbirler ve yapısal tedbirler olmak üzere sınıflandırmak mümkündür. Türkiye’de, genellikle hasat dönemleri dışında gerçekleşen ve üretici maliyetlerinden bağımsız yüksek fiyat artışları, üreticiye ve üretime sınırlı yarar sağlamaktadır. Konjonktürel tedbirler, bazı gıda ürünlerinin bu şekilde dönemsel olarak aşırı fiyatlanmasını ve spekülatif hareketleri engelleyebilmek için yapılmış olan dış ticaret düzenlemeleridir. Düzenlemeler yapılırken, ilgili ürünlerdeki fiyat eğilimleri ve beklentileri, piyasadaki arz-talep koşulları ve üretici maliyetleri göz önünde tutulmuş ve aracıların stoklama ve beklenmedik fiyat artışları yapma eğilimlerinin önüne geçilerek sağlıklı fiyat oluşumuna destek sağlanması hedeflenmiştir. Komite’nin kalıcı fiyat istikrarının sağlanması yönündeki başlıca yapısal tedbirlerini ise beş başlıkta toplamak mümkündür: Yaş meyve ve sebzede lojistik süreçlerini iyileştirerek bu ürünlerdeki fire oranlarını azaltmak ve nihai tüketime sunulan ürün arzını arttırmak. Lisanslı depoculuk sistemini geliştirerek uzun süre saklanabilen ve standardize edilebilen tarım ürünlerinin depolanmasına ve derin bir piyasada ticaretine imkân vermek. Tedarik zincirinde pazarlamaya ilişkin fonksiyonların birçoğunun aracılar tarafından yerine getirilmesine bağlı olarak üretici birliklerin tedarik zincirindeki payının sınırlanmasının önüne geçmek için bir eylem planı hazırlamak. Gıda ürünleri piyasalarına ait tedarik zincirinde karşılaşılan aksak rekabetin nihai tüketici fiyatlarını yukarı çekmemesi için yapılan denetimleri artırmak. Tarım sektörüne yönelik finansal ürünleri çeşitlendirmek ve finansman koşullarını iyileştirmek için alınacak tedbirleri değerlendirmek. Enflasyon Hedefleri Enflasyon hedefleri; Merkez Bankası tarafından Türk Hükûmeti ile birlikte, 3’er yıllık dönemler hâlinde belirlenir. Enflasyon hedefi olarak, tüketici fiyat endeksinin sene sonundaki yıllık değişim oranı kullanılır. Enflasyon hedefinin 2 puan üstü ve altı, belirsizlik aralığı olarak belirlenmiştir. Yıl sonu enflasyonunun belirsizlik aralığı dışında olması durumunda; Merkez Bankası hesap verme yükümlülüğü nedeniyle, Hükûmete açık bir mektup yazar. Enflasyon hedeflemesi rejimi çerçevesinde, hedef değişken olarak Tüketici Fiyat Endeksinin (TÜFE) 12 aylık değişimiyle hesaplanan yıl sonu enflasyon oranları esas alınır. Ayrıca bu hedefler, Hükûmetle birlikte nokta hedef olarak belirlenir. Günümüzde gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek bir enflasyon oranı hedeflenmektedir. Bu yaklaşımın nedenleri şunlardır: Türkiye’de son yıllarda yaşanan yapısal dönüşüm Geçmişte yüksek enflasyonla yaşamanın getirdiği katılıklar Kalite artışından kaynaklanan ölçüm taraflığı Avrupa Birliği'ne uyum süreci Ülkemizde 2002 yılı itibarıyla, Merkez Bankası ve Hukûmet tarafından hedeflenen ve reelde gerçekleşmiş olan enflasyon oranları aşağıdaki tabloda listelenmiştir: Hedef Gerçekleşme Yıl (Yüzde) (Yüzde) 2002 35 29,7 2003 20 18,4 2004 12   9,3 2005 8   7,7 2006 5   9,7 2007 4   8,4 2008 4 10,1 2009    7,5   6,5 2010    6,5   6,4 2011    5,5 10,4 2012 5 6,2 2013 5 7,4 2014 5 8,2 2015 5 8,8 2016 5 8,5 2017 5 11,92 2018 5 20,3 2019 5 11,84 2020 5 - 2021 5 - 2022 5 - Kaynak: TCMB

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

-Dolardaki artışın ekonomiye etkisi...

-Krizler ekonomisi-1994 krizi

-Dolar sevdası hiç geçmiyor…

-Yalnızlık

-Güçlü bir ekonomi için ne yapmalı?